RÖPORTAJLAR |
S. Serra Erdoğan : Kendinizi okuyucularımıza tanıtır mısınız?
Serhan Arıkan : 1989 Elazığ doÄŸumluyum. Palu ilçesindenim. Ä°lköÄŸrenimimi Kazım Karabekir Ä°lköÄŸretim okulunda, lise öÄŸrenimimi ise Endüstri Meslek Lisesi Bilgisayar Programcılığı bölümünde tamamladım. Daha sonra Fırat Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı bölümünden mezun oldum. Halen Ä°ÅŸletme Fakültesinde eÄŸitimime devam etmekteyim.
Yazmaya ne zaman başladınız?
Liseye kadar hiç kitap okuma alışkanlığım yoktu. Sanayi de çalıştığım dönemlerde ustamın yönlendirmesiyle okumaya baÅŸladım. Bir gün, çalıştığım iÅŸ yerinde gözüme iliÅŸen kitaplar dikkatimi çekmiÅŸti. Böylece okuma alışkanlığım baÅŸladı. Åžiire ise üniversite yıllarımda sevdiÄŸim bir insandan esinlenerek, O’na ithafen yazdığım ÅŸiirlerle baÅŸladım diyebilirim.
Size göre ÅŸiir nedir, tanımını yapar mısınız?
“ŞİİR Ä°NSANIN DUYGULARININ KELÄ°MELERLE KODLANMIÅž HALÄ°DÄ°R”
Şiir insanın duygularının kelimelerle kodlanmış halidir
Bu güne kadar etkilendiÄŸiniz yazarlar, ÅŸairler oldu mu?
Åžair olarak etkilendiÄŸim ÅŸairler olmadı. Ancak Mevlana’nın eserlerinden ve Ferîdüddin Attâr’ın AÅŸkname adlı eserini okumuÅŸ, çok etkilenmiÅŸimdir. Günümüz ÅŸair ve yazarlarından pek etkilendiÄŸim söylenemez.
Şiirin hayatınıza ne gibi katkısı oldu?
Hem maddi hem manevi olarak faydası oldu diyebilirim. Kitap yazmayı, yazdığım kitabın yayımlanmasını benim için hayalden öte geçebileceÄŸini düÅŸünmezdim. Ä°nsanın öncelikle hayalini gerçekleÅŸtirmesi büyük bir mutluluk… Ondan aldığım haz kelimelerle anlatılamaz. Åžiirlerim, insanlarla iletiÅŸim noktasında bana çok faydalı oldu. Bu sayede insanların fikirlerini, duygularını daha iyi anlayabiliyorum. Åžiirler genelde duygu yüklüdür. Ben ÅŸiirlerimde aÅŸk temasını iÅŸledim. Åžiir, insanlarla empati kurma noktasında beni daha da geliÅŸtirdi. Ä°nsan yazdıkça düÅŸüncelerini görsel bir obje gibi görüyor. Okudukça o duyguları tekrar yaşıyor gibi hissediyorsunuz. Ayrıca ÅŸiir kitabımın, roman kitabımı yayımlamamda çok faydasını olduÄŸunu söyleyebilirim. Roman yazarken betimleme yaparken, tasvir yaparken, dil kurallarını kullanırken bana büyük kolaylık saÄŸladı. Roman kitabımı yayınevine gönderdiÄŸim zaman dil bilgisi kurallarına aykırı olmamasını ÅŸiirlerime baÄŸlıyorum.
İlk kitabınızı elinize aldığınız zaman ne hissettiniz?
“HER KÄ°TAP YAZARININ ÇOCUÄžU GÄ°BÄ°DÄ°R”
Her kitap yazarının bir çocuÄŸu gibidir. Her doÄŸum sancılı olur, kitap yazma süreci de sancılı bir dönemdir. Ancak eserinizi elinize aldığınız zaman bütün sancılar unutulur.
Yayımlanan kitaplarınızdan bahseder misiniz?
“ŞİİRLERÄ°MÄ°N HÄ°ÇBÄ°RÄ°NÄ° EZBERE BÄ°LMEM”
Bu güne kadar 4 adet kitabım yayımlandı. Ä°lk olarak ‘Sözüm BaÅŸkadır’ kitabım Bilge Karınca Yayınevinden çıkan 224 sayfalık bir ÅŸiir kitabıdır. SevdiÄŸim bir insana ithafen yazdığım ÅŸiirlerden oluÅŸan kitap 224 sayfadan ibarettir. Ä°çeriÄŸinde pek nadir olarak arkadaÅŸlarıma ithafen yazdığım ÅŸiirler de bulunmaktadır. Rüyamda gördüÄŸüm iki adet ÅŸiirim de bu kitabım da yer almaktadır. Genel olarak geceleri gelen ilhamla yazdığım ÅŸiirlerden derlenmiÅŸ bir kitap oldu. Kafiye uydurma çabam hiç olmadı, özgün yazdığım ÅŸiirlerden oluÅŸuyor. Bazı yerlerde sembol dili kullanmışımdır. Kitabın baÅŸlangıcında ÅŸiirler daha karamsar olup, kitabın sonuna doÄŸru bir yumuÅŸama vardır. Çinli bir düÅŸünürün bir sözü vardır: ‘benim yazdığım ÅŸeyler bana içten saldıran ÅŸeylerdir’der. Ä°nsanlar aklından geçen duygu düÅŸüncelerini yazıya döktüÄŸü zaman bütün dertlerini kelimenin cesedine enjekte ediyor gibi hisseder. Daha sonra insanlar onu okuduÄŸu zaman kelimeler yeniden canlanır. Kitabın sonuna doÄŸru yumuÅŸamanın nedeni budur. Yazdığım ÅŸiirlerimin hiçbirini ezbere bilmiyorum. Ä°lham geldiÄŸi anda yazmasam bana zarar verecek gibi hissederim, yazınca rahatlarım.
“BÄ°LÄ°NMEZLİĞİN MUHTEÅžEM BÄ°R CAZÄ°BESÄ° VARDIR”
DiÄŸer Kitabım ‘Her Åžey Hayallerimiz Ä°çin’ adlı roman 470 sayfalık romandır. ‘BilinmezliÄŸin muhteÅŸem cazibesi vardır’ sloganıyla yayımlandı. Hayallerini ve bunları gerçekleÅŸtirmeyi düÅŸünen insanların kesiÅŸmesini anlatan bir roman… Ayrıca içeriÄŸinde soygun da iÅŸlenmiÅŸtir. Gençlere yönelik olması bakımından aksiyon, gerilim gibi konuların da iÅŸlendiÄŸi bir kitap oldu. Romanı okurken okuyucu çok güzel bilgiler de edinecektir. Astroloji, beden dili kelime ilmi, günlerin eÅŸref saatleri gibi bilgiler de bulacaklardır. Evrensel olarak Mısır’dan, Amerika’dan, Ä°ngiltere’den gelen insanların yollarının kesiÅŸmesini anlatıyor. Ayrıca bu romanımda olayların Harput, Ä°zzetpaÅŸa Camii gibi yerlerde geçmesinin ilimizin tanıtımına katkı saÄŸlayacağı kanaatindeyim. Son olarak Newyork’a kadar uzanan bir kaçışı anlatıyor.
“KALEMÄ°ME GÜVENÄ°YORUM”
Üçüncü kitabım ‘Algıların Dünyası’ adlı 375 sayfa… Bu kitabımın sinema filmine uyarlanmasının çok faydalı olacağını düÅŸünüyorum. Kalemime güveniyorum. Romanlarımda seçtiÄŸim isimlerin çaÄŸrıştırdığı anlamlar itibarı ile isimler özenle seçilmiÅŸtir. Fransa’ dan gelen Nicolas adlı genci konu alan bir roman . Nicolas’ın ileriyi gören yeteneÄŸini anlatan bir roman. Nicolas’ın tedavisi için Türkiye’ye gelmesi, Farabi’nin Åžifanamesi ile kendine ÅŸifa bulmak istemesini ve Elazığ’a gelip Süleyman’la tanışmasını anlatıyor.
140 sayfa ‘Åžizofren-X’ adlı romanım ise gerçek yaÅŸanmış, iki ÅŸizofrenin hayatını anlatan bir roman. Psikologların da ilgisini çekeceÄŸini düÅŸünüyorum. Kitabımın içeriÄŸinde ÅŸizofrenlere neden mecnun, deli denildiÄŸine karşın bir yoruma varıyorum.Aynı konuyu Neden Peygamberlere de benzeri hitamlarda bulunuldu? Konusu ile birleÅŸtiriyorum.
Şair ve yazar olmanın getirdiği sorumluluklar var mıdır?
Mutlaka var… Bir eser yazdığınızda insanlar sizi daha iyi tanıyor. Eserleriniz hakkında sorular soranlar oluyor. Yorum yapanlar oluyor. Kitaplarda geçen insanları, olayların gerçek olup olmadığını soruyorlar. Yazar ya da ÅŸair olmanın hayatımıza kattığı güzel ÅŸeyler var. Sorumluluk alıyoruz. Bu bakımdan insanlara, gençlere örnek olmamız gerekiyor. Elimden geldiÄŸince bunu korumaya çalışıyorum.
Şiirin dışında ilgilendiğiniz sanat alanları var mı?
Genel olarak sanatsal, kültürel etkinliklerde yer almaya çalışırım. Konferans teklifleri oluyor. Elimden geldiÄŸince katılım göstermeye çalışıyorum.
Günümüz ÅŸiirleri hakkında neler söyleyeceksiniz?
ŞİİR KALIPLARA SIĞDIRILMAMALI
Bu konuyu bir hikâye ile betimlemek isterim. Yusuf Bin Eyyüp hocasına uÄŸrar ve ÅŸiir yazmak istediÄŸini söyler. Hocası da 1000 tane ÅŸiir ezberle gel der. Yusuf Bin Eyyüb gider 100 adet ÅŸiir ezberler ve bir yıl sonra geri gelir. Hocası da hepsini unut kendi ÅŸiirlerini yaz, der. Günümüz ÅŸiirleri, ÅŸairleri de kalıp içerisinde… Günümüzün desen ve motiflerini yansıtıyor. Ben ÅŸiirlerimi kalıplara sığdırmadan yazmışımdır. Åžiirlerim bütün edebi akımlara uÄŸramıştır. Fakat ÅŸiir denilen ÅŸey kalıp deÄŸildir. Sonradan insanlar sistemleÅŸtirip kalıplara sığdırmışlardır. Åžiirde duyguları anlatmadıktan sonra, bazı anlamların kafiyelere kurban edilmesi doÄŸru bir ÅŸey deÄŸildir ve ben ÅŸiirin özgür olması gerektiÄŸi düÅŸüncesindeyim. Benim bütün ÅŸiirlerim de özgürdür.
Sizi anlatan bir cümle nedir diye sorarsak ne diyeceksiniz?
Her ÅŸey hayallerimiz için adlı kitabımdaki sloganım ‘bilinmezliÄŸin muhteÅŸem bir cazibesi vardır’ bana aittir. Bilinmeyene olan merakımdan dolayı kendimi tek bir kelime ile ifade etmek gerekirse ‘bilinmezlik’ diyebilirim.
Okur kitlenizin demografik yapısı genel olarak ne yönde?
Okur kitlemin geneli genç nesilden oluÅŸmakta… Ancak 12 yaşından 75 yaşına kadar takipçim olduÄŸunu söyleyebilirim.
Eleştiri aldığınız oldu mu?
Kitaplarımın sonunda ‘Güzel Ä°nsan’ diye bir tabir kullanmıştım. Bazı hocalarımdan bu konuda eleÅŸtiriler aldım Daha sonra kaldırmıştım.
Bilinmeyen bir yönünüz var mı? Varsa gizli kalmasındaki nedeni öÄŸrenebilir miyiz?
“BÄ°LÄ°NMEKTEN ZÄ°YADE BÄ°LMEK Ä°STEDÄ°M!”
AÅŸkın ve sevginin insandaki boÅŸluÄŸunu hiçbir ilim dolduramaz. Yepyeni bilgiler öÄŸrendikçe, bilmediklerimin hayretine kapılıyorum. Ä°nsanlar kendilerini anlatırken mecburen sembollerden yararlanırlar. Ben kara deliklerden örnek vermek isterim Kara delikler, daha önce var olan GüneÅŸ Sisteminde kendi ve çevresindeki gezegenleri yuttuktan sonra sönmesi olarak algılanırlar. Kara delikler evrende bulunan bütün negatif enerjiyi farklı bir boyuta taşıyarak yutar ve çekerler. Kendimi bu bilinmezlik yönüyle Kara Deliklere benzetirim. Çünkü her ÅŸeyi bir girdap gibi içime çekmeye çalışıyorum; bunun sebebi ise kendimdeki boÅŸluÄŸu doldurma çabasından kaynaklanıyor. Gizli kalmasının nedeni ise; bilinmekten ziyade bilmek istedim. Yakınlarım ise bu bilgileri insanlarla paylaÅŸmam gerektiÄŸi konusunda ısrarcı olduklarından kitaplarımla insanlarla paylaÅŸma yolunu seçtim.
YaÅŸayamadığınız için piÅŸmanlık duyduÄŸunuz bir ÅŸey oldu mu?
Atilla Ä°lhan’ın bir sözü vardır; ‘GeçmiÅŸten yana duyduÄŸum en büyük piÅŸmanlık yaptıklarımdan dolayı deÄŸil yapmadıklarımdan dolayı duyduÄŸum piÅŸmanlıklar olmuÅŸtur.’ O bakımdan ben yaptığım hiçbir ÅŸeyden piÅŸmanlık duymadım. Aklıma koyduÄŸum ÅŸeyi yapar, gerçekleÅŸtirmek için sonuna kadar azimle ve enerjimi kaybetmeden yürürüm. Yapmadığımdan dolayı da piÅŸmanlık duyduÄŸum bir ÅŸey olmadı. Okuyarak deÄŸil yaÅŸayarak öÄŸrenen bir insanım. Bu bazen yıpratıcı olabilir. Lakin böyle öÄŸrenmek daha emince bana göre… ÖÄŸrendiklerime olan inancım, kalıpların ötesindedir. Bu sebeple inancım ve hayallerim doÄŸrultusunda adımlar atabiliyorum.
Sizi örnek almak isteyen gençlere neler söyleyeceksiniz?
Bizim de örnek aldığımız insanlar olmuÅŸtur. GeçmiÅŸte de günümüzde de bizleri örnek almak isteyen gençler de oldu. Birilerinden bir ÅŸeyler öÄŸrenme isteÄŸi olanlar öncelikle araÅŸtırsınlar. ‘Soru dahi ilim seviyesini belirler’ der Mevlana. Malatya, Adıyaman, GümüÅŸhane, Samsun ve birçok ilde deÄŸerli büyüklerim ile her alanda sohbet ettiÄŸim, istiÅŸare ettiÄŸim oldu. Gençlerimiz danışmak isterlerse bir bilene danışmalıdır.
Son olarak okuyucularımıza neler söyleyeceksiniz?
“OKUYUCULARIM ŞİİRLERÄ°MÄ° SESSÄ°Z OKUMASINLAR!"