Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ ile Röportaj | BCA Times




  ÖNE ÇIKAN HABERLER

Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ ile Röportaj
Eklenme Tarihi: 13 Aralık 2017, Çarşamba 23:33 - Son Güncelleme: 13 Aralık 2017 Çarşamba, 23:40
Font1 Font2 Font3 Font4



Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ ile Röportaj
Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ ile şahsına itam edilmiş iddialar üzerine gerçekleştirdiğimiz röportaj.

Göreve geldiÄŸinizden beri neler yaptınız?

 

15 Temmuz sonrasında Pamukkale Üniversitesinde FETÖ/PDY operasyonu olmuÅŸ, eski rektör göz altına alınmış ve nihayetinde açığa alınmıştı. Pamukkale Üniversitesinde bu hain örgüt ciddi bir ÅŸekilde yapılanmıştı. Rektör olarak görevlendirildikten sonra önceliÄŸim FETÖ/PDY örgütü ile mücadele etmek oldu. O günün ÅŸartları tüm dekanlıkların da üzerimde olmasını gerektiriyordu. Belirli bir süre hem rektörlük hem de tüm fakültelerin dekanlıklarını sorunsuz bir ÅŸekilde yürüttüm.

 

Üniversitemizin kütüphane binası yok. Kütüphane olarak rektörlük binasının giriÅŸ katının dörtte biri kadar alan, hem idari bürolar hem kitap rafları hem de çalışma masalarının hep birlikte bulunduÄŸu bir alan olarak kullanılıyordu. ÖÄŸrencilerimizin kütüphanede rahat ders çalışabilecekleri bir mekan yoktu. GiriÅŸ katının tamamını kütüphaneye dönüÅŸtürerek öÄŸrencilerimiz için güzel, nezih ve ferah bir ortam hazırladım. Kütüphaneyi haftanın her günü 24 saat açık hale getirdim. Kütüphanemizde öÄŸrencilerimize geceleri belirli aralıklarla 3 defa ücretsiz çorba verilmesini saÄŸladım. Gece yarısı ÅŸehir merkezine servis koydum. Böylece gece yorulup evine gitmek isteyen öÄŸrencilerimize veya gece kütüphaneye gelmek isteyen öÄŸrencilerimize imkan saÄŸlamış olduk.

 

Karahayıt Fizik Tedavi Hastanesi için 4 yıl önce ödenek verilmiÅŸ olmasına raÄŸmen proje hayata geçirilmemiÅŸ. Göreve geldikten sonra çok hızlı bir ÅŸekilde konuya el attım. Ä°hale süreci tamamlandı, AÄŸustos 2017’de inÅŸaatına baÅŸlandı. Hastanemiz, 96 yataklı bir hastane olup termal saÄŸlık turizmine ve Karahayıt’ın termal kür merkezi olmasına katkı saÄŸlayacak bir projedir. Bölgemizin ve projemizi tanıtmak amacıyla üniversitemiz ev sahipliÄŸinde 2.Uluslararası Termal SaÄŸlık Turizm Zirvesini düzenledik. Zirveye 52 ülkeden 350 kiÅŸi katılmıştır.

 

AraÅŸtırma laboratuvar binası olarak yapılan ve 6 yıl boÅŸ bekletilen binayı faaliyete geçirdim. Fakültelerdeki bazı cihazları taşıyarak, yeni cihazlar da alarak üniversitemize, ÅŸehre ve bölgeye hizmet verecek Ä°leri AraÅŸtırma Laboratuvarı oluÅŸturdum.

 

Hastane kantininde fiyatlar normal piyasanın 2-3 katı şeklindeydi.

 

ÖÄŸrencilerimiz, akademik ve idari çalışanlarımızın dertlerini, sorunlarını, taleplerini rektöre kolaylıkla aktarabilmelerini saÄŸlamak için internet üzerinden online randevu alabilecekleri bir sistem kurdum. Haftanın belirli bir gününü bu randevuya ayırıyorum. GörüÅŸmek için gelmek isteyenler hiçbir aracı olmadan, saatini de kendisi belirleyerek gelip görüÅŸebiliyor.

 

Kısa sürede bunca güzel iÅŸler yapmanıza karşı gelen tepkiler neden?

 

Üniversitemiz 25.yılında olan bir kurum. Bu süre zarfında bu kurumda çıkar saÄŸlamaya yönelik belirli sistemler kurulmuÅŸ. Göreve geldikten sonra bu çıkar odaklı sistemlerin deÄŸiÅŸtirmeye baÅŸladım. Sorumlularla ilgili soruÅŸturmalar baÅŸlattım. Kıyamet o zaman koptu. ÖrneÄŸin, Pamukkale Üniversitesi adıyla kurumsal bir algı oluÅŸturan bir yüzme kulübü kurulmuÅŸ. Bu yüzme kulübüne çocuÄŸunu kaydettiren bir veli, adından dolayı kulübü üniversitenin diye biliyor. Ama gerçekte kulübün üniversitemizle bir ilgisi yok. Kulüp tüm faaliyetlerini üniversitenin tesisini kullanarak yürütmüÅŸ. Ciddi boyutta paralar kazanmalarına raÄŸmen üniversiteye çok cüzi göstermelik ödeme yapmışlar. Bu uygulamayı durdurdum ve yasal süreci baÅŸlattım.

 

Yine kamuoyunda adından dolayı üniversitemizin olduÄŸu sanılan bir özel okul var. Bu okulun üniversitemizle hiçbir ilgisi yok. Ancak bu özel okul da üniversitenin imkanlarını kullanmış. Bu uygulamayı da durdurdum.

 

Bilim DerneÄŸi adı altında bir dernek kurulmuÅŸ. Bu dernek üzerinden üniversiteye iÅŸ yapan firmalardan çok ciddi bağışlar toplanmış. Bu bağışların harcamalarının nasıl yapıldığına yönelik sıkıntılar olduÄŸunu gördüm. Üniversitede yapılan kongreler bu dernek üzerinden yapılmış. Bu dernek üzerinden iÅŸlem yapan bazı araÅŸtırma merkezlerimiz var. Yine bu dernek üzerinden basın kuruluÅŸlarına ödemelerin yapıldığını tespit ettim. Bu yapılanlar yasal deÄŸildir. Hem iç denetim birimimizden hem de valilikten bu derneÄŸin faaliyetlerinin incelenmesini talep ettim.

 

Bunlar sadece birkaç örnek. Bu ve benzeri durumları tespit ettiÄŸimde kesinlikle iÅŸlem yapmaya devam edeceÄŸim. Bunları yaparken tehditler aldım. Bu iÅŸlere karışmayın yoksa gök kubbeyi başına yıkarız denildi. Ben de, sizin yıkacağınız gök kubbenin altında kalır yine de bunlara engel olurum dedim. Bugün yaptığımız iÅŸleri olumsuz gösterme çabasında olanlar menfaatlerinin kesilmesindendir.

 

En büyük tepkiyi eÅŸinizi atamanızdan dolayı aldınız. EÅŸinizi atamanızdaki amaç neydi?

 

Pamukkale Üniversitesi Ä°slami Ä°limler Enstitüsü Türkiye’de yalnızca Denizli’de kurulmuÅŸ bir enstitüdür. Bu enstitünün eÄŸitim ve öÄŸretim faaliyetleri Denizli’ye 50 km mesafede olan YataÄŸan kasabasında yürütülecektir. Burada farklı bir eÄŸitim modeliyle eÄŸitim verilmezse normal lisansüstü programlarla bu enstitünün bu kasabada kabul görmesi, baÅŸarılı olması mümkün deÄŸildir. Bu nedenle enstitü için düÅŸündüÄŸüm eÄŸitim modeli, yurt içinden ve Arap ülkeleri baÅŸta olmak üzere yurt dışından gelecek olan öÄŸrencilere %100 Arapça dilinde eÄŸitim verilmesi, buranın bir Arapça dili öÄŸretim merkezi haline dönüÅŸtürülmesi ÅŸeklindedir. Bu amaç doÄŸrultusunda buraya atanacak olan enstitü sekreterinin Arapça bilmesi elzemdir.

EÅŸim için haberlerde lisans öÄŸrencisi olarak ifade edildi. Bu doÄŸru deÄŸildir. EÅŸim, 1998 yılında Gazi Üniversitesi EÄŸitim Fakültesi Arap Dili EÄŸitimi Bölümünden mezun oldu. Uzmanlık alanı Arapçadır. 1987-1990 yılları arasında ODTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümünde okudu. BaÅŸörtüsü takması nedeniyle ODTÜ’den atıldı. Bu vesileyle Ä°ngilizcesi de mevcuttur. Ä°mam Hatip okullarında görev yaparken 2014 yılında Anadolu Üniversitesi AçıköÄŸretim Fakültesi Ä°lahiyat Fakültesi Önlisans programını bitirdi, 2014 yılında dikey geçiÅŸ sınavıyla Dokuz Eylül Üniversitesi Ä°lahiyat Fakültesini kazandı. Åžu an son sınıfta birkaç dersi kaldı, ilahiyat fakültesinden de mezuniyeti çok yakın durumdadır.

Enstitü sekreterliÄŸi kadrosuna ataması yapılacak kiÅŸilerin lisans mezunu ve en az 10 yıl devlet memuru olarak çalışmış olma zorunluluÄŸu vardır. Yeni mezun, memuriyete yeni baÅŸlamış, 10 yılını doldurmamış kiÅŸilerin o kadroya atamasının yapılması mümkün deÄŸildir.

Rektörlük görevini vekaleten yürüttüÄŸüm süre zarfında Ä°slami Ä°limler Enstitüsüne sekreter atamak için Arapça bilen kiÅŸiler aradım ancak bulamadım. O nedenle eÅŸimi atadım. EÅŸimin atanmasıyla kendisine saÄŸlanmış hiçbir artı deÄŸer yoktur. Åžöyle ki; eÅŸim 10 yılını doldurmuÅŸ öÄŸretmen, zaten devlet memurudur. Ev hanımı olan iÅŸsiz eÅŸime iÅŸ verilmemiÅŸtir. ÖÄŸretmen ek göstergesi 3000, enstitü ek göstergesi 2200’dür. EÅŸim ÅŸehir merkezinde evine 15-20 dakikalık mesafede görev yaparken, atandığı enstitünün ÅŸehre uzaklığı 50 km olup özel araçla yaklaşık 40 dakikalık bir mesafeye görevlendirilmiÅŸtir. EÅŸim öÄŸretmenken ek ders ve yetiÅŸtirme kurslarıyla ek ücret alabilirken, atadığım enstitüde ek ödemesi yoktur. EÅŸim öÄŸretmenken mesaisi ders programıyla sınırlıdır, enstitü saat 8-17 arasında görevde olmayı gerektirir.

EÅŸim enstitü sekreterliÄŸinden ve devlet memurluÄŸundan istifa etmiÅŸtir. Åžu an ev hanımı olarak hayatına devam etmektedir. EÅŸimin istifası sonrası bu kadro boÅŸ durumdadır. Sayın Denizli Milletvekilimiz eÅŸimden baÅŸka bir çok kiÅŸinin bu kadroda çalışmaya yetkin olduÄŸunu ifade etmiÅŸlerdir. EÅŸimin istifası sonrası 6 aydır bu kadroya atayabileceÄŸim yetkin kiÅŸileri aramaktayım. Ancak henüz bulamadım. Sayın Vekilimizin destekleriyle bu kadroya atama yapabileceÄŸim kiÅŸiyi bulabileceÄŸimi ve hedeflediÄŸim eÄŸitim modelini uygulamaya koyabileceÄŸimi ümit ediyorum.

 

Teknokentte ne oldu? Dört oda baÅŸkanı toplu istifa etti?

 

Önce Teknokent ÅŸirket yapılanmasından bahsetmek istiyorum Çünkü yapılan iÅŸleri anlatma ve anlamada bu önemli bir husus.

Teknokent 1 milyon ana sermaye ile kurulmuÅŸ bir ÅŸirkettir. %73 hisse üniversitenin, %27 hisse odalarındır. Odaların hisse oranları %10, %10, %5 ve %2 ÅŸeklindedir. %10 hisseye sahip olan bir oda da %5’lik hisse için henüz ödeme yapmamış, Teknokente borcu vardır.

Yönetim kurulundaki üye sayısı ÅŸöyleydi: 3 üye üniversite, 4 üye odalar. Bu ÅŸartlarda Teknokent yönetim kurulu baÅŸkanı olarak rektörün oda baÅŸkanlarına raÄŸmen karar alması mümkün deÄŸildir. Nitekim de öyle oldu. Teknokent ortağı 4 oda baÅŸkanı göreve geldiÄŸim zaman ilk yaptığım toplantıya katıldılar, daha sonra “biz vekil rektörle çalışmayız” diyerek toplantılara katılmadılar. Teknokentteki iÅŸleri tamamen durdurma yoluna gittiler. Onların imzası olmadan karar almak mümkün deÄŸildi, çünkü oy çoÄŸunluÄŸu onlarda.

Göreve geldiÄŸimde, rektörün Teknokent yönetim kurulu baÅŸkanı olması gerektiÄŸi için kendimi yönetim kurulu baÅŸkanı olarak atadım. Genel müdürlüÄŸe ise Mühendislik Fakültesi’nden bir hocamızı atadım. Bu hocamız 5 ay Genel Müdür olarak görev yaptı ve görevi bıraktı. Teknokent Yönetim kurulu üyesi 4 oda baÅŸkanının imzası olmadan iÅŸ yapabilecek birini bulamadığım için kendimi Aralık 2016’da genel müdür olarak atadım. Aslında oda baÅŸkanlarından beklenen süreci, iÅŸleyiÅŸi tıkamak deÄŸil, yardımcı olmalarıdır. Ben akademisyenim. Åžirket iÅŸlerinin uzağındayım. Onların orada bulunmalarının nedeni de ÅŸirket yönetimine katkı saÄŸlamalarıdır. Ama öyle yapmadılar. Bu nedenle ÅŸirket iÅŸlerinden anlayan bir danışman atadım.

Mayıs 2017’de ilanlı genel kurul yaptım. Yönetim kurulu üye sayısını 7’den 9’a çıkardım. 5 üye üniversiteden, 4 üye odalardan olacak ÅŸekilde deÄŸiÅŸiklik yaptım. Temmuz 2017’de oda baÅŸkanları topluca istifa etti. Gerekçe olarak da kendimi genel müdür atamam olarak gösterdiler. EÄŸer gerekçe bu ise neden 8 ay bekleyip istifa ettiler? Aralık 2016’da da istifa edebilirlerdi. Ben ne kadar çözüm odaklı yaklaÅŸtıysam onlar hep kriz odaklı yaklaÅŸtılar. Onlar toplantılara gelmeyince ben gidip makamlarında görüÅŸeyim istedim. Tek tek arayıp randevu istedim, randevu vermediler. Hatta, Sanayi Odası BaÅŸkanı aradığım gün Ä°stanbul’da olduÄŸunu, önemli iÅŸleri ve toplantıları olduÄŸunu söyledi. Aynı gün 2 saat sonra sosyal medyada Denizli’de olduÄŸunu belirten bir paylaşımı oldu.

Göreve baÅŸladığımda Teknokent yönetim kuruluna üniversiteden atanan üyeler ve genel müdür istifa etmiÅŸ, yönetim kurulu baÅŸkanlığını yapan rektör açığa alınmış, Denizli Ticaret Odasına temsilen gelen baÅŸkan FETÖ/PDY’den dolayı tutuklanmış olması nedeniyle üyeliÄŸi düÅŸmüÅŸ durumdaydı.

Ä°ÅŸin ilginç tarafı, bana bu ÅŸekilde tavır takınan bu oda baÅŸkanları daha önceki yönetimde FETÖ/PDY üyesi kiÅŸilerle çalışmaktan hiç rahatsızlık duymamışlar, benim göreve gelmeme tepki göstermeleridir. Biraz sonra sıralayacağım olumsuzluklar onların Teknokent yönetiminde çoÄŸunlukta oldukları dönemde gerçekleÅŸmiÅŸtir. Teknokenti adeta batmaya, iflas etmeye mahkum bırakmaları da ilginçtir.

FETÖ’nün yönetimde olduÄŸu süre zarfında gerçekleÅŸtirmiÅŸ olduÄŸu usulsüzlüklerden ÅŸu ana kadar tespit ettiklerimizi ÅŸöyle özetleyebilirim:

 

  • Åžirketin 1.000.000 TL olan ana sermayesinin %60’ı harcanmış.

Bu durumla ilgili olarak yapılan çalışmada Teknokentlerin önemli gelir kalemlerinden birisi kira gelirleridir. Bu gelir kalemi nakit akımında her ay saÄŸladığı giriÅŸlerle Teknokentin iÅŸletme sermayesi ihtiyaçlarını saÄŸlar ve borçlanmaya ihtiyaç duymadan faaliyetin devamını mümkün hale getirir. Yaptığımız çalışmada ticari alacakların çok önemli kısmının kira alacağı olduÄŸu tespit edilmiÅŸtir.  Ticari alacakların yıllar itibariyle geliÅŸimi incelendiÄŸinde aÅŸağıdaki tablo ile karşılaşılmaktadır.

2010 6.782,74 TL​ 

2011 7.739.74 TL

2012 24.484,90 TL

2013 138.188,59 TL

2014 348.074,50 TL

2015 528.591,90 TL

2016 1.038.880,46 TL

2014 yılından itibaren ticari alacaklardaki artış dikkat çekici olup son yıldaki artış neredeyse bir önceki yılın alacağı kadardır. Bu artış miktarının finansmanı için borçlanmaya gidilmemiÅŸ olup (borçların analizinden anlaşılmaktadır) ana sermayeden azalışa yol açmıştır. Teknokentin Tübitak’tan aldığı hibelerde (yaklaşık 340.000 TL) dikkate alındığında ana sermayeden yaklaşık %60’lık bir kısmının azaldığı görülmektedir.

 

  • 4 yıldır hiç kira ödemeyen, elektrik, su gibi giderlere katılmayan firmalar

Teknokent faaliyete geçtiÄŸi yıldan itibaren ÅŸirketlere verilen ofislerden m2 başına 11,5 TL kira ve 5,5 TL ise ortak gider katılım payı almaktadır. Bu ücretlere ise yıllar itibariyle hiç zam yapılmamıştır. Buna raÄŸmen hesaplar incelendiÄŸinde yaklaşık olarak 55 firmadan (Teknokentte faaliyet gösteren) 700.000 TL civarında yıllara sari alacakların olduÄŸu görülmektedir. 10 firmanın yaklaşık 100.000 TL kira borcu içinde resmi takip baÅŸlatılmıştır. Åžu anda görüÅŸmeleri devam eden ise 100.000 TL’lik yine kronik seviyesinde (takip aÅŸamasına geçilebilecek olan) alacak ta mevcuttur.

  • Göstermelik Ar-Ge projesi ile Teknokentte alınmış, devletin saÄŸlamış olduÄŸu tüm muafiyet ve teÅŸviklerden faydalandırılmış firmalar mevcuttur.
  • Yürütmeyi taahhüt ve beyan ettiÄŸi proje dışında faaliyet gösteren firmalar mevcuttur.
  • Üniversite hocalarının Teknokentte faaliyet yapabilmesi için 2547 sayılı yasanın 39.maddesi ile üniversite yönetim kurulundan onay alınarak görevlendirilmesi gerekmektedir. Bir doçent hoca üzerindeki 890 bin TL gelir saÄŸlayan 39 proje dikkatimizi çekti ve incelemeye aldık. Bu projelerden 2’si için üniversite yönetim kurulunun onayı alındığını, 37 projenin ise izinsiz ve usulsüz yollarla yürütüldüÄŸünü tespit ettik.

Bu konudaki incelemelerimiz devam etmektedir.

 

Teknokent müdürlüÄŸü ile ilgili olarak emin ve uygun bir kiÅŸi bulduÄŸumda görevi ona bırakmak istiyorum. OlaÄŸan üstü ÅŸartlardan dolayı olaÄŸanüstü uygulamaları yapmak mecburiyetinde kalmış bulunmaktayım. Kanunlar ve hukuk her zaman asla vazgeçmeyeceÄŸim temel ilkelerdir. Ülkemizin ve devletimiz için beka ve istiklal -istikbal mücadelesi verdiÄŸimiz bu zorlu süreçte hesabını veremeyeceÄŸimiz hiç bir kararımız yoktur. Åžeffaflık ve anayasal hukuk düzenine baÄŸlılık iÅŸlerimizde temel ÅŸiarımızdandır.

 

Yemek ihalesinde nasıl bir sorun oldu?

 

            Eski yönetim 2014 yılında hazırladıkları yaklaşık maliyetin %35 üzerinde teklif verildi gerekçesiyle yaptıkları ihaleyi iptal etmiÅŸ ve hastane yemeÄŸini kendileri yapmaya karar vermiÅŸler. Bunun için Maliye Bakanlığına bu hizmetin yapılabilmesi için gerekli olan 83 kiÅŸinin çalıştırılması için izin yazısı yazmışlar. Ä°zin yazısının gelmesini beklemeden yemeÄŸi kendileri yapmaya baÅŸlamışlar. Aradan belirli bir süre geçince Maliye Bakanlığına tekrar izin talep yazısını yenilemiÅŸler. Ancak olumlu ya da olumsuz bir cevap gelmemiÅŸ. Ben göreve geldiÄŸimde yemeÄŸi nasıl yaptığımızı sordum. Kendimiz üretiyoruz, ucuza mal ediyoruz dediler. Her ÅŸeyin normal olduÄŸunu düÅŸünürken biri, Pamukkale Üniversitesi izinsiz eleman çalıştırıyor diye Maliye Bakanlığına ve YÖK Denetleme Kuruluna ÅŸikayet dilekçeleri göndermiÅŸ. Maliye Bakanlığı ve YÖK Denetleme Kurulu izinsiz olarak 83 kiÅŸinin çalıştırılmasının, böyle bir ÅŸeyin yasal olmadığını bize bildirdi. Bunun üzerine yemeÄŸi hizmet alımı yoluyla hazırlatma kararı aldık.

            Kurumun bu ihalede, daha önceki yemek maliyet rakamları çarpıtılarak zarar ettirildiÄŸi iddia edildi. Ancak durum kesinlikle öyle deÄŸil. Gerçek maliyet rakamlarını açıkladım. Burada size de söyleyeyim.

Yıl

Ödenen Miktar

Artış Miktarı

Artış Oranı

Sayın Vekilin 

BelirttiÄŸi Miktar

2014

3.893.000 ₺

   

3.500.000 ₺

2015

5.071.000 ₺

1.178.000 ₺

%30

5.000.000 ₺

2016

7.173.000 ₺

2.102.000 ₺

%41

5.000.000 ₺

2017

6.910.000 ₺

(9 ay için)

   

2017

9.213.000  ₺

2.040.000 ₺

%28

11.000.000 ₺

 

Yıl

Tahmini Ödenecek Miktar

Artış Oranı

2018

11.056.000 ₺

%20

2019

13.267.000 ₺

%20

2020

15.921.000 ₺

%20

Toplam

40.245.000 â‚º

 

 

 

 

KAR/ZARAR DURUMU

Mevcut Durum Devam etseydi

40.245.000  â‚º

Yapılan İhale

32.500.000 ₺+KDV (2.600.000₺)

35.100.000₺

3 yılda elde edilecek kar

5.145.000 ₺

 

Daha önceki yıllarda hiç gerçekleÅŸmemiÅŸ olan %20 artış oranıyla beklediÄŸimiz kar miktarı 5.145.000 ₺’dir.

Daha öncekine göre daha kaliteli, kontrol edilebilir bir uygulama ile daha ucuza mal etmiÅŸ durumdayız.

 


Bu haberlerde ilginizi çekebilir!