ÖNE ÇIKAN HABERLER |
Her ÅŸeyin anlamını yitirdiÄŸi bu dünyada en çok da savaÅŸları baÅŸlatanlara verildi bu ödül. Bari adını NOBEL SAVAÅž ÖDÜLÜ yapın da bir anlamı olsun.
Beni geçen sene bir barış paneline çağırdılar. Orada öteden beri barışı savunan birçok eÅŸ, dost ve yazarı izlediÄŸim zaman ÅŸunu fark ettim, aslında kimse barışı savunmuyordu, herkes zaferi savunuyordu.
Ä°stedikleri ÅŸey barış deÄŸil zaferdi. Herkesin istediÄŸi zafer. Yani zaferi kazanalım, ondan sonra dünya benim istediÄŸim ÅŸekilde barış içinde devam edip gitsin.
Bu "barışçı" bir bakış deÄŸil. Bu tam "savaÅŸçı" bakış! O panelde ÅŸunu söyledim: Barış düÅŸmanla iÅŸbirliÄŸi yapmaktır. DüÅŸmanla iÅŸbirliÄŸi yapmanın, anlaÅŸmanın adıdır barış. Buna var mısınız, buna varsanız barışı savunalım, dedim. Barış budur, bu cesareti gösterebilmenin adıdır barış. Yani; kavga ederiz, ben yenerim, ondan sonra sulh ve sükun içinde benim egemenliÄŸimde, benim istediÄŸim bir dünyada yaÅŸarız. Bu barış deÄŸil, bu savaşın tipik tanımı…”
Dün malumunuz Nobel barış ödülü verildi.
Zor; bu ödülü almak da, vermek de zor. Barış yok, ama ödülü var. Ne yapacaksın, kime vereceksin? Ya da bu ödülü hakkıyla alabilmek için neler yapacaksın?
Åžu vaziyette olaÄŸanüstü ÅŸeyler yapmak gerekir, insanüstü insan olmak gerekir.
Zamanında bu ödülün ciddi ciddi hitler'e verilmek istendiÄŸini biliyoruz.
Barış yokken, barış ödülü haliyle ÅŸaÅŸkınlıklara, tartışmalara vesiledir.
Belki de, kim bilir, bir gün bu dünya deÄŸiÅŸir, dünyaya barış gelir ve bu dünya baÅŸka bir dünya olur, o zaman ödül büsbütün anlamsızlaşır. Böyle bir dünyada yaÅŸayan her insan ödülü hak eder. O zaman, en az bu yıl olduÄŸu kadar, Nobel komitesinin algıları ÅŸaÅŸar, aklı karışır.