Müzik İnsanlıkla Yaşıt | BCA Times




  ÖNE ÇIKAN HABERLER

Müzik İnsanlıkla Yaşıt
Eklenme Tarihi: 4 Ekim 2017, Çarşamba 00:56 - Son Güncelleme: 4 Ekim 2017 Çarşamba, 00:56
Font1 Font2 Font3 Font4



Müzik İnsanlıkla Yaşıt
Belli ki, müzik olmasa hayatlarımız çok daha kendine dönük, tekdüze olacaktı. Yine yalnız olmayacaktık belki ama kesin sıkılacaktık. 

Müzik nasıl ortaya çıktı? Atalarımız önce nesneleri birbirine vurarak ritmi mi yarattı, yoksa seslerini kullanarak ÅŸarkı mı söyledi? Ne tür enstrümanlar kullandılar? Müzik her zaman toplumlar için önemli miydi? EÄŸer öyleyse, neden? Bu ve benzeri soruların cevaplarına odaklandığımızda görüyoruz ki, müziÄŸin tarihi insanlığın tarihiyle yaşıt.

 

Peki nedir müzik? Ä°ÅŸte buna cevap vermek zor. Herkesin tanımı ve cevabı farklı.

 

GeçtiÄŸimiz günlerde Frontiers in Sociology’de yayımlanan makalenin yazarı Oxford Üniversitesi’nden Jeremy Montagu da bu soruların cevabını arıyor. Ona göre müzik, “Duyguları aktaran ses.” Yavrusunu sakinleÅŸtirmek için mırıldanan annenin sesi de müzikten sayılabilir bu durumda, ama konuÅŸmanın öncesinde büyük olasılıkla bu basit müzik vardı.

 

Müzik ile konuÅŸmanın arasındaki sınırı nasıl çizeceÄŸiz? Ritmin, kalıpların ve ses perdelerini kontrol etmenin müzik açısından önemli olduÄŸunu düÅŸünebilirsiniz. Ancak sone seslendirirken de, aşırı heyecanla konuÅŸurken de aynı kavramlar devreye giriyor aslında. Montagu’ye göre, her birimiz kendimizce “Evet bu müzik” veya “Hayır bu bir konuÅŸma” diyebiliriz.

 

Acımasın ellerimiz

 

Atalarımızın ne zaman müzik yapmaya baÅŸladığına gelince… Åžarkı söylemeyi ele alırsak, ses perdelerini kontrol edebilmeyi dikkate almak gerekiyor. Erken insansılara ait kafatası ve çene kemiÄŸi fosillerinden anladığımız kadarıyla, 1 milyon yıl önce, insan ve Neandertallerin ortak atası bizler gibi ÅŸarkı söyleyebilecek anatomiye sahipti. Peki söyledi mi? Bunu bilmemiz mümkün deÄŸil.

 

İlk şarkı
otaya dökülebilen ilk ÅŸarkı Sümerlere ait ve 3400 yaşında. 1950’lerde antik Ugarit kentinde ortaya çıkarılan tabletlerin üzerinde yer alan ÅŸarkı bir duaydı. 1972 yılında Asurolog Anne Draffkorn Kilmer tarafından bugün kullandığımız yedi notalı diyatonik diziye uyarlanarak yorumlandı. 
 

 

MüziÄŸin bir diÄŸer önemli bileÅŸeni de ritm. Erken atalarımız ellerini çırparak ritmik müzik elde etmiÅŸ olabilirler. El çırpma da büyük olasılıkla erken müzik enstrümanlarının doÄŸuÅŸuna ön ayak olmuÅŸtu. TaÅŸları veya sopaları birbirine vurduÄŸunda elleri acımadan ritm elde edebildiÄŸini gören hangi atamızsa, muhtemelen çok ÅŸaşırmış ve sevinmiÅŸtir.

 

Ä°lk enstrümanların çoÄŸu ahÅŸap, kamış gibi yumuÅŸak ve aynı zamanda dayanıksız malzemelerden yapılmış olmalıydı. Günümüze ulaÅŸanlar ise kemikten yapılan kavallar. KuÄŸu ve akbabaların kanat kemiklerinden yapılan en erken örnekler 39 bin ila 43 bin yaşında. Bazı enstrümanların ÅŸaşırtıcı olduÄŸunu da belirtmek lazım. 12 bin yıl öncesinde insanların maÄŸara sarkıtlarına vurarak ses çıkardıklarına dair bulgular var. MaÄŸaraların bizzat kendisi de sesin yankılanmasına hizmet ederek enstrüman iÅŸlevi görüyordu.

 

İnsan tutkalı

 

MüziÄŸin çok eskilere uzandığı, insanın evriminden itibaren bizimle olduÄŸu anlaşılıyor. Peki ama nereden çıktı ve neden süregeldi? Pek çok nedeni olabilir. Mesela dans. Ä°lk dansçıların müziÄŸin eÅŸliÄŸine ihtiyaç duyup duymadıklarını bilmiyoruz. Ya da insanların ritmik hareketlerine neden olan ÅŸeyin müzik olup olmadığını…

 

Ortaya çıkış nedeni eÄŸlenmek için de olabilir, iletiÅŸim için de… Uzak mesafeler arasında haberleÅŸmek için davul ya da borular kullanıldığını biliyoruz. Ya da törensel, dinsel nedenlerle olabilir. 

 

YaÅŸlı flüt Bilinen en eski müzik aleti 43 bin yaşındaki bir flüt. 2008 yılında Güney Almanya’da Hohle Fels adıyla bilinen prehistorik maÄŸara bölgesinde bulunan parça, akbaba ve mamut kemiklerinden yontulmuÅŸtu. Ve ustası büyük olasılıkla bir Neandertaldi. 
 

 

Ortaya çıkış nedeni eÄŸlenmek için de olabilir, iletiÅŸim için de… Uzak mesafeler arasında haberleÅŸmek için davul ya da borular kullanıldığını biliyoruz. Ya da törensel, dinsel nedenlerle olabilir.

 

Nedeni ne olursa olsun, müzik insanları bir araya getirme potansiyeline sahipti. Montagu’nun ifadesiyle, “Anne ve çocuÄŸunu birleÅŸtirdiÄŸi gibi, insanları da bir araya getiriyordu müzik.” Ayrıca, “Ä°ÅŸçileri çalışırken motive ediyor, birlikte hareket etmelerini saÄŸlıyor, iÅŸgücüne katkı saÄŸlıyordu. Av ve savaÅŸ öncesinde birlikte ÅŸarkı söylemek, dans etmek insanları birbirine yakınlaÅŸtırıyordu.”

 

Ä°nsan tutkalı gibiydi bir nevi. Belli ki, müzik olmasa hayatlarımız çok daha kendine dönük, tekdüze olacaktı. Yine yalnız olmayacaktık belki ama kesin sıkılacaktık. 


Bu haberlerde ilginizi çekebilir!