BCA Times
  ÖNE ÇIKAN HABERLER
  • <strong>Altın Kalem Ödüllü Yazar Metin ŞAHİN ile Röportaj</strong>
    Altın Kalem Ödüllü Yazar Metin ŞAHİN ile Röportaj
  • Kahramanmaraş’ta 7.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi
    Kahramanmaraş’ta 7.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi
  • Yazar Prof. Dr. Dr. Naim Derebaşı ile Röportaj
    Yazar Prof. Dr. Dr. Naim Derebaşı ile Röportaj
  • Yazar Rıdvan Serin ile Röportaj
    Yazar Rıdvan Serin ile Röportaj
  • Yazar İhsan Kutlu ile Röportaj
    Yazar İhsan Kutlu ile Röportaj
  • Yazar Ümmühan Yaşar ile Röportaj
    Yazar Ümmühan Yaşar ile Röportaj
  • Altın Kalem Ödülleri Sahiplerini Buluyor
    Altın Kalem Ödülleri Sahiplerini Buluyor
  • Hayatınızı Değiştirecek 20 İnanılmaz Paulo Coelho Sözleri
    Hayatınızı Değiştirecek 20 İnanılmaz Paulo Coelho Sözleri
  • Abdülhamid Han’ın Altın Saati Açık Artırmada
    Abdülhamid Han’ın Altın Saati Açık Artırmada
  • Berlin Indie Film Awards’tan ”Leyla Hanım” Filmine Ödül
    Berlin Indie Film Awards’tan ”Leyla Hanım” Filmine Ödül




YAZARLAR

Prof. Dr. Doğan Aydal
Prof. Dr. Doğan AYDAL / Yazar
Eklenme Tarihi: 7 Ekim 2017, Cumartesi 16:21 - Son Güncelleme: 8 Ekim 2017 Pazar, 01:06
Font1 Font2 Font3 Font4



Kerkük Şimdi Neden Kan Ağlamaktadır ?

Kerkük olayını anlamak için, önce bölgeyi ve bu bölgede yaşayan Türkmenleri tanımakta fayda vardır. Irak’taki halk oldukça karışık bir etnik dağılım göstermektedirler. Türkmenlerin yanısıra, Soraniler, Asurîler, Bahdinanlar, Yezidiler, Sünni Arap,  Şii ve Marsh Arapları olmak üzere yedi büyük gurup bulunmaktadır. Türkmenler, etnik olarak, Oğuz Türklerindendir (Oğuzlar, genelde, Türkiye, Türkmenistan, Suriye, Kafkasya, Irak, İran ve Afganistan’da yerleşmişlerdir. Diğer iki Türk gurubu ise, Karluklar(Özbek ve Uygurlar) ve Kıpçaklar’dır (Kazak, Kırgız, Tatar, Başkurtlar vd.). Çoğunluğu sünni olan Irak Türkmenleri, Osmanlı idaresinde ve Irak’ın ayrı devlet olduğu dönemlerde, başta Musul, Kerkük ve Telafer (Mendeli, Bedre ve Shahraban dâhil) olmak üzere, Bagdad’ın kuzey bölümü olan A’dhamiyye, Ragiba Hatun( Raghiba Khatun) ve Veziriyye( Wazirriyah) bölgelerinde ve orta Irak’daki Kerbela’da yaşamaktadırlar. Irak’ın kuruluşundan beri yapılmış ve güvenilir tek bir sayım yoktur. Dış kaynaklar, Türkmen nüfusunun, yaklaşık 3–3,5 milyon ile Irak nüfusunun yaklaşık %15-20’sini oluşturduğunu ifade etmektedirler. Kürtlerin çok ses çıkardığı ve hâkim konumlarda bulunduğu bugünkü Irak yönetimi ise, Türkmen nüfusunu % 2 gibi son derece az bir oranda göstermeye çalışmaktadır. Sadece Telafer’de yaşayan Türkmenlerin 500.000 olduğu düşünülürse, bugün ki resmi hükümetin verdiği rakamların ne kadar ön yargılı olduğu görülür. Baba Gürgür petrol çıkışı Kerkük’e hayat yerine ölüm getirmiştir (Şekil 1).Şekil 1. Kerkük’te ilk kez bulunan petrolün ilk çıkış yeri(Baba Gürgür).

 

 

Türkmenler, genelde, okumuş, birçoğu Üniversite bitirmiş ve sade halkı da genellikle ticaretle uğraşan ve ekonomik olarak büyük bir sıkıntı içinde olmayan bir konumdaydılar. Üzerlerinde, değişen Irak hükümetleri dönemlerinde, çeşitli baskılar olsada, bu baskılar, sıradan halkı silaha sarılıp başkaldıracak raddeye getirmemişti. Değişik kaynakların, 1991–92 yıllarında, Türkmenleri kötü günlere hazırlamak için gösterdikleri özel gayret ve uyarılarda, sanıyorum bu gerekçeyle pek taraftar bulmamıştı. Şimdi gelinen noktada, birçok Türkmenin “Ah” çektiğini duyar gibiyim ama inşallah hala geç kalınmamıştır.

 

Kerkük özünde Irakta ne oluyor’a dönelim. Irakta Saddam Hüseyin sonrası seçimler yapılmış ve dünkü KYB (Kürdistan Yurtseverler Birliği) başkanı, kürt asıllı Celal Talabani cumhurbaşkanlığa oturmuştu ve Kuzey Irak, KDP( Kürdistan Demokratik Partisi) başkanının otonom yönetimine bırakılmıştı. Bu makamlara oturuşların tesadüf olduğunu herhalde kimse düşünmüyordur. Ama önce, seçimlere dönelim ve seçimlerde ne olmuş, Kürtler ne yapmış, Türkmenler ne yapmış ona bakalım. Irak seçimlerine yüzlerce, evet yüzlerce parti katılmıştır. Aşağıda verilen seçmen listelerindeki parti sıralarından da göreceğiniz gibi, seçime katılan parti sayısı 400’ü geçmişti. Bu kadar çok partinin seçime müracaat etmesi de şark kültürümüzün bir parçası olsa gerektir. Temel istekler ortaya konulup birleşmek yerine, benim olsun, kabilemin veya aşiretimin olsun mantığı ön plana çıkmaktadır. Ülkemizde seçime giren parti sayısı, çok şükür ki, nispeten daha az sayıdadır. Bütün karşıtlıklarına rağmen, Celal Talabani ve Mesud Barzani “Kaimeti Tealüf El Kürdistani” adlı parti üzerinde anlaşmışlar ve ortak liste ile seçime girmişlerdi. Seçim listesinde 130 numaradaki bu partinin yanısıra, seçim listesinde 260.sırada bulunan ve PKK desteği ile seçimlere katılan “Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi”, 283. sıradaki” Kürdistan İslami Topluluk Partisi”, 313. sıradaki “Birleşik İslami Irak Filliyin Partisi”, 338.sırada, Talabani’nin adamı Velid Şeriki tarafından kurulan “Türkmen Kardeşlik Partisi” ve nihayet, seçim listesinde 364. sırada bulunan Muhafazakâr Kürdistan Partisi, Kürtlerin destekledikleri diğer partilerdir. Türkmenler ise nüfus azlıklarını göz önünde bulundurmadan sekiz ana parçaya bölünmüşler, daha sonra bunlardan beş tanesi, seçim listesinde 175.sırada bulunan “Irak Türkmen Partileri Cephesi”adı altında birleşerek seçime girmişti. Bu cepheyi oluşturan partiler ise; Cemal Şen’in başkan olduğu”Milli Türkmen Partisi”, Riyaz Sarıkahya’nın başkanı olduğu “Türkmeneli Partisi”, Kenan Üzeyiroğlu’nun başkanı olduğu ”Bağımsız Türkmen Hareketi Partisi”, Enver Bayraktar’ın başkanı olduğu ”Adalet Partisi” ve Abbas Beyati’nin başkanı olduğu ”Türkmen İslami Birliği Partisi” idi. Seçimlere, bu guruptan ayrı olarak giren ve seçim listesinde 177. sırada bulunan ve başkanlığını Hüsamettin Türkmen’in yaptığı “Türkmen Partisi” ve Güneyde, Şii Sistani’nin oluşturduğu guruptan seçime katılan Feryat Ömer başkanlığındaki ”Türkmen Vefa Hareketi Partisi” ve Sami Dönmez başkanlığındaki “Irak İslami Türkmen Hareketi Partisi”, Irak’da seçime giren belli başlı Türkmen partileri olmuştu. Bu kadar bölünmeden “hayırlı” bir sonuç çıkmayacağı, aksine “hayır” lı sonuçların çıkacağı baştan belliydi. Ancak, bundan daha önemlisi, Türkmen seçmen nüfusunun tam belli olmamış olmasıdır. Son ana kadar “seçimleri boykot edeceğiz” diye bağıran Türkmenlerin, iyi bir seçim stratejisi izlediği de söylenemezdi.

 

Seçim sonuçlarına baktığımızda ise, bu seçimden en karlı çıkan tarafın kürt guruplar olduğu görülecektir. Ülkede, nüfus çoğunlukları olmasına ve seçimden en çok oyu alarak çıkmalarına rağmen, Şii guruplar, kürt guruplar kadar etkin olamamışlardır. Bunda, hazırlıksız yakalanmalarının da rolü büyüktür. Onlar, seçimin yapıldığı yıl Irak içinde, benzetme uygunsa, Saddam ile sek sek oynarken, Celal Talabani ve Mesud Barzani gurupları, Avrupa’nın ve ABD’nin etkin bürolarında, hem makam talep etmekte, hem de, bu makamlar karşılığı bu güçlere hangi kaynakları aktaracaklarının listesini hazırlamaktaydılar.

 

Bugünlerde KERKÜK için hamasi nutukların dışında, gerçek politik bir davranış olarak ne yaptığımızı bilen bir var mı?

 

 

NOT: Bu yazı 2010 yılında yayımlanan “MADEN SAVAŞLARI” adlı kitabımdan alınmış, tarafımdan yapılan çok küçük değişiklerle günümüze uyarlanmıştır.

 

 


» YAZARIN DİĞER YAZILARI


BU YAZIYLA İLGİLİ YORUM YAZIN