BCA Times
  ÖNE ÇIKAN HABERLER
  • <strong>Altın Kalem Ödüllü Yazar Metin ŞAHİN ile Röportaj</strong>
    Altın Kalem Ödüllü Yazar Metin ŞAHİN ile Röportaj
  • Kahramanmaraş’ta 7.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi
    Kahramanmaraş’ta 7.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi
  • Yazar Prof. Dr. Dr. Naim Derebaşı ile Röportaj
    Yazar Prof. Dr. Dr. Naim Derebaşı ile Röportaj
  • Yazar Rıdvan Serin ile Röportaj
    Yazar Rıdvan Serin ile Röportaj
  • Yazar İhsan Kutlu ile Röportaj
    Yazar İhsan Kutlu ile Röportaj
  • Yazar Ümmühan Yaşar ile Röportaj
    Yazar Ümmühan Yaşar ile Röportaj
  • Altın Kalem Ödülleri Sahiplerini Buluyor
    Altın Kalem Ödülleri Sahiplerini Buluyor
  • Hayatınızı Değiştirecek 20 İnanılmaz Paulo Coelho Sözleri
    Hayatınızı Değiştirecek 20 İnanılmaz Paulo Coelho Sözleri
  • Abdülhamid Han’ın Altın Saati Açık Artırmada
    Abdülhamid Han’ın Altın Saati Açık Artırmada
  • Berlin Indie Film Awards’tan ”Leyla Hanım” Filmine Ödül
    Berlin Indie Film Awards’tan ”Leyla Hanım” Filmine Ödül




YAZARLAR

Kerim Mete
Kerim METE / Yazar - Ziraat Mühendisi
Eklenme Tarihi: 6 Temmuz 2018, Cuma 10:29 - Son Güncelleme: 6 Temmuz 2018 Cuma, 10:29
Font1 Font2 Font3 Font4



İnsan Olalım mı?

 

Çiçeğin gonca hali gibi tüm saf ve temizliği ile güneşini bekleyen gülün sabrına inat, en değerli beklenenin değerini bilmektir aşk. Ressamının, resimlerinden en güzelini seçmenin verdiği zorluğun değerindedir değer. Siz hiç,  gün boyu  susuz kaldığında, suyun kalitesine dikkat ederek içip içmemeye karar vereni gördünüz mü?  Düşünen insan, düşündüklerinin dışında hiç düşünmediği bir düşünceyi mi eyleme koyar yoksa..?  Kafanızı karıştırdım değil mi? Hadi şimdi biraz başkaları gibi düşünelim.

 

Kimi insan toplumda ki değer yargısı veya dinin esas kabulleri açısından kabul görmeyen bir konuyu öyle güzel anlatır ve doğru olmasa da, büyük destek bulabilmektedir. İkna, bireysel veya toplumsal kitlelerin yönlendirilmeleri için önemli bir yeteneksel araçtır. İknayı, kimi düşünürler teorik anlamda hipnotizma ile yakın ilişki de  görmek istese de, ikna ; tabanı ve hareket noktası gerçekler üzerinde yürütülen bir kabullenme şeklidir. İnsanlar bir şeye inanmaları için ona ihtiyaç duymaları gerekmektedir. İhtiyaç duyulmayan bilgi veya amaç, asla tam anlamı ile  beyninizde kabul görmeyecek ve sizin olmayacaktır. İkna aracını kullanarak yeni bilgiler öğrenebiliriz, sevebiliriz..

 

İnsanların bir arada yaşadığı topluluklarda her şeyden etkilenen bir yaşam kültürü olmasına karşın, aynı kalabalık toplumlarda çok farklı bireysel suçların işlendiğini görmekteyiz. Oysa, ikna edilebilecek öğretilerimize en iyi örneklerini, çoklu yaşam içinde daha  kolay kabullenmiş ve öğrenmiş oluruz. Hangi ara biz bu kadar sevemez olduk birbirimizi. İnsanlıktan çıktığımız zorbalıklarımıza son zamanlarda haberlerini daha sık duyduğumuz, özellikle küçük çocuklara karşı işlenmiş taciz suçlarını görmekteyiz. Her toplumda ortak kabul gören kanı, en korunacak insanımızın küçük çocuklarımız, hasta ve bakıma muhtaç yaşlılarımız ve pek tabidir ki kadınlarımız  kabul edilmiştir.

 

Eskiden küçük çocuk gördüğümüzde otobüste, dil çıkarırdık, ağızımızı burnumuzu oynatarak, çocuğu güldürmeye çalışırdık. Şimdi annesi babası yanlış anlamasın diye kafamızı öteye çeviriyoruz. Çok şey çaldınız insanlığımızdan çook. Sapıklığın milliyetimi, dinimi olur yahu ki, birileri çıkıp belli bir millete veya ülkeye yafta takmaya çalışsın.  

 

Pek tabiidir ki suçun cezası ilkesi gereği, özellikle küçük çocuklara karsi ve kadınlara karşı işlenen suçlara muadil suç kavramından uzak ağır kusurlu suç cezası uygulamasına acilen geçilmelidir. Bu konuda AB ve bağlı devletler ile ilgili imzalanmış anlaşmalara bağlılığımız, adı geçen devletlerideki benzer suç oranlarının bir ülke lehine daha az olduğu anlamını oluşturmamıştır. Kaldı ki,  bu tür çocuk ve kadın istismarının her toplumda bulunduğu ve bunun kimi toplumlarda oluşturulan algı ile normal yada gözden uzak tutulmasına oluşturulan toplumsal kılıf, kimi toplumlarda aşırı özgürlük savsatası ile savunulduğu görülmektedir. Bizim toplumumuzda özellikle dinimizin emirleri gereği  çocuk ve kadınlarımıza korumacılık anlamında pozitif ayrımcılık emredilmiş olması  avantajını yeterli düzeyde kullanamamızın  sebeplerini acilen araştırmalıyız.

 

Cinsel istismar kavramsal olarak bir organın işlevselliğinden öte zihinsel istismarın işlevinin etkisizleştirilmesi ile ortadan kaldırılabileceğini biliyoruz.

 

Bu anlamda toplumumuzun üzerindeki cinsel istismar ve kadınlarımıza uygulanan şiddetin istismarının önlenmesi anlamında tüm bireylerin algısal farkındalık yaratılması  çalışmalar yapılmalıdır.

 

İnsanlığımızın gonca hali olan çocuklarımızı, insanlığımızın anası olan kadınlarımızı, insanlığın  devamı ve görmeyeceğin ama senden bir parça olan nesillerin sağlığı için sevmeliyiz.

 


» YAZARIN DİĞER YAZILARI


BU YAZIYLA İLGİLİ YORUM YAZIN