Milattan önce 204 yılında ilk büyük Türk devletini Hunlar kurmuşladır. Hunların komutanı Metehan Türk topluluklarını bir araya getirerek devleti güçlü ve büyük bir imparatorluk haline getirmiştir. Türk akınlarından ve savaşlarından usanan Çinliler ise o yıllarda tarihte halen varlığını sürdüren büyük bir set yapmak zorunda kalmışlardır. Çin seddi olarak adlandırılan bu set yine de Savaşçı Türk milletini engelleyememiştir. Çinliler, Türkleri yenmek ve ülkelerinde ki hakimiyeti tekrar ele geçirebilmek için birçok yöntem geliştirmiş ve sadece bir yöntemin Türklere karşı etkili olduğunu görmüşlerdir.

‘’İç Birlik ve Beraberliğin bozulması’’

Çinliler, Türklerin iç birlik ve beraberliğini bozmayı başarmış ve kışkırtmalarla Büyük Hun İmparatorluğunu; Güneydoğu Hun devleti ve Kuzeybatı Hun devleti olarak ikiye böldürmüşlerdir. Bir süre sonra da Çinliler, birbiriyle savaşan iki devleti de yıkarak ortadan kaldırmışlar ve Asya’da Çin hakimiyetini kurmuşlardır.

Tarih, ayrıca bir milletin karakterini ve genlerini inceleyen bir bilim dalı olarak söylersek yanılmayız. Türkler birçok devlet kurmuştur. Dünya tarihine ismini altın harflerle yazdıran 16 büyük İmparatorlukta kurmuş ve dünyayı şekillendirmişlerdir. Burada dikkat çeken en büyük detay bu güçlü devletlerin yıkılış nedenleridir. Ve Hepsi de aynıdır;

 ‘’İç Birlik ve Beraberliğin bozulması’’

Günümüze gelirsek Türklerin ve Müslümanların en güçlü devleti Türkiye’dir. Nüfus, Siyasi, Jeopolitik, Coğrafi ve Askeri özellikleri sıraladığımızda Türkiye’nin hem diğer Türk devletlerine hem de diğer İslam devletlerine nazaran güçlü olduğunu görebiliriz.

Türklerin tarihsel geçmişine ve Türkiye’nin hem Türk coğrafyasında hem de İslam coğrafyasında ki potansiyeline dikkat çeken Emperyalist güçlerin; Irak’ı ve Suriye’yi amaçları uğruna ne hale getirdiği açıkça ortadadır.

Emperyalist ülkelerin hedefi olarak sırada hangi ülke vardır?

Çıkarları ve menfaatleri doğrultusunda hangi ülkeyi yıkmak veya bölmek isterler?

Cevap bizim ülkemiz ise, Bizim ülkemizi hangi yöntemle yıkmayı ve bölmeyi isterler?

-‘’İç Birlik ve Beraberliğin bozulması’’

Soruların ve cevapların bu denli açık olduğu bu dünya düzeninde sanırım Türkiye Cumhuriyeti devleti ve devlet yöneticileri iç savaş çıkarmaya çalışanlara karşı bir mücadele yöntemi planlamıştır. Aksi halde toplumun son 5 yılda nasıl kutuplaştırıldığı, toplumun birlik ve beraberliğinin zedelendiği bunun sonucu olarak insanların bir sosyal patlamayla karşı karşıya kaldığını öngörebilmekteyiz.

Türkiye’nin kardeş olmaya ihtiyacı vardır. Birlik ve beraberliğini korumaya ihtiyacı vardır. Aynı gemide olduğu bilincini taşımaya ihtiyacı vardır. Adalete, Hoşgörüye, Paylaşmaya ve farklı seslere tahammül göstermeye ihtiyacı vardır. Toplum içinde birileri iç savaş çıkmasına karşı ‘’çıksın ezer geçeriz’’ diyebilir. Ama bu macera sonucunun iyi kestirilmesi ve Emperyalist güçlerin iç savaş esnasında denge sağlayabileceği ve zayıf olan grupları da güçlendirerek daha çok kan akmasına sebep olabileceği gerçeğini gözardı etmemeliyiz. Dünya dengelerinin yeniden değişeceği öngörülen bu zaman diliminde Türkiye’nin kışkırtmalara karşı direniş göstermesi, İç birlik ve beraberliğini kuvvetlendirmesi gerekir.

Yoksa yem olacak ve devletimiz, diğer atalarımızın kurduğu devletlerin akıbetiyle karşı karşıya kalacaktır.