ÖNE ÇIKAN HABERLER |
Mevlana hakkında çok derin bir hikaye vardır..
– ÖÄŸrencileri, Mevlana'ya dönem sonunda öÄŸrendiklerinin karşılığını vermek adına bulundukları yerin arka bahçesinden güzel güzel çiçekler sunarlar kendisine.
En sona bir öÄŸrencisi kalır fakat o mevlana'ya kırık bir çiçek uzatır.
Mevlana sorar: ''Herkes bana güzel ÅŸeyler sunarken sen bana bunu neden layık gördün? Yoksa sana bir ÅŸey öÄŸretemedim mi?''
ÖÄŸrencisi de ona karşılık verir: ''Mevlana hazretleri, bahçeye gittiÄŸimde tüm güzel çiçeklerin Allah'ı tesbih ettiklerini gördüm ve onlara kıyamadım. Bir tek bu çiçek bu haldeyken tesbih edemiyordu, o yüzden bunu size layık gördüm.'' der.
Mevlana başını okşayarak ona: ''sen ermişsin..'' der.
öldüÄŸüm gün tabutum götürülürken, bende bu dünya derdi, gamı var,
dünyadan ayrıldığıma üzülüyorum sanma.
sakın, benim için aÄŸlama, “yazık oldu! yazık oldu!” deme…
eÄŸer nefse uyup ÅŸeytanın tuzağına düÅŸersen, iÅŸte o zaman hayıflanmanın sırasıdır. cenazemi görünce “âh ayrılık! âh ayrılık!” deme…
o vakit benim ayrılık deÄŸil, visal ve mülakat vaktimdir.
beni kabre indirdikleri zaman sakın “elveda! elveda!” deme…
çünkü kabir, öteki âlemin, can topluluÄŸunun perdesidir.
batmayı, gözden kaybolmayı gördün ya, bir de doÄŸmayı gör…
güneÅŸ ve aya gurub etmekten hiç ziyan gelir mi?
bu hal sana batmak, kaybolmak gibi görünse de, aslında bu hal doÄŸmaktır, yeniden hayata kavuÅŸmaktır.
mezar insana zindan gibi görünse de, orası ruhun kurtulduÄŸu yerdir.
hangi tohum yere ekildi de bitmedi?
niçin insan tohumu bitmeyecek diye ÅŸüpheleniyorsun?
(Divan-ı Kebir )