ÖNE ÇIKAN HABERLER |
İnsan zekasının gelişmişliği sadece bilimsel öğretilerle değil, öğretilerin ; öğretenlerin kişisel eksikliklerinden arınmış şekliyle uygulandığı noktadaki, pozitif getirileriyle ölçülebilir.
Hak ve helalin ötesinde kalan her zeka, bencillik mertebesinden başka bir basamağa yerleşemeyeceğinden, bireysel kazançlara olan iştahlarına bir türlü ket vuramayacağından; Doyumsuzluklarının dürtülerinde, hayvansal içgüdünün esaretinde , toplumsal faydaların ötesinde kalıp ‘’ yakala ye ‘’ şeklindeki orman kanunuyla şekillenecek ve saldıracaktır.
Bundan sonrasında ise bireysel amaca giden her yol mubahtır. İnsan maskeli ormanlılar ; tanımadıkları, benimsemedikleri, beğenmedikleri, işlerine gelmeyen, fayda ve huzur isteği ile kurulan tüm insanı sistemleri yıkma çabasında hiç utanç duymadan çirkinleşip saldırganlaşırlar.
Mahkum oldukları kokuşmuş nefsin kokuşmuş piyonları şeklinde, insanla yakından uzaktan benzeşmeyecek mutasyona uğramış kişilikleriyle mubahın özgürlüğünde; Onların olmayan her şeye tükürüp dururlar… Ta ki tükürükleri bitip istediklerini alana kadar.
‘’ Çamur at izi kalsın ‘’ sözüyle başlarlar işe, iftira en büyük silahları olduğundan akıl çelmede oldukça marifetlidirler. Her yerde, her mekanda, her kurumda işine oluşumuna göre şekil değiştirip, bozgunculuğa zemin hazırlarlar önce ! Sonra da ellerine bir kepçe alıp karıştırıp dururlar kazanı ; kavgalar kopana kadar…
Kopar da !!!
Ailede, mahallede, iş yerinde, kurumlarda ve ülkede ….
Ama bilmedikleri bir şey vardır. Pozitif zekaların hareketi ve çağrısıyla, ulvi adalet onları öyle bir sallar ki ; zamanın gerisine dönüp tekrar yeniden başlamak isterler, bu zaman kısıtlı yaşama….. Ama nafile, iş işten geçmiştir artık.
Bu yüzden yazımın muhatabı olan kişilere, acı bir şekilde pişmanlıkları ile yüzleşmemeleri ve nefsin körelttiği gözlerini , nefsimin güzelliğindeki merhametin gereği açma umuduyla; Pamukkale Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Hüseyin Bağ’ı tüm özel ve üstün kişiliğiyle tekrar anlatmak istiyorum.
O, kısacık insan ömrünü, huzur, mutluluk ve ilimle süslemek için tüm kokuşmuşluklardan arınmış nefsiyle, doğruların hükmündeki sistemlerin kuruculuğuna aday olabilecek, zeka ve akıl sentezinde uyguladığı eğitim ve öğretimle insanlık savaşımızda örnek almamız gereken bir değer.
Ne güneş balçıkla sıvanabilir, ne de altın çamura battığında değerini kaybeder !
Öyle bir yağmur yağar ki, güneş gökyüzünün ışıltısı olur, altın toprağın….
Sana ihtiyacımız var insan olarak sayın Prof. Dr. Hüseyin Bağ güneşe olduğu kadar….
Dilerim aydınlatmaya devam edersiniz….