ÖNE ÇIKAN HABERLER |
1868’de, o zamanlarda hüküm süren Avusturya-Macaristan Ä°mparatorluÄŸu’nun bir parçası olan Hırvatistan’daki Zagreb Müzesi, Mısırlı bir kadına ait olan bir mumya aldı. Mumyanın daha önceki sahibi, sargılarını çıkarmış ama onları tutmuÅŸtu. Sıradan bir insandı, kraliyetten ya da rahip sınıfından deÄŸildi. Fakat, sargıları büyüleyici bir sır içeriyordu. Keten ÅŸeritler üzerinde gizemli yazılar vardı, ancak Mısırbilimci Heinrich Brugsch bunların Mısır hiyeroglifleri olmadığını belirtti. Bunlar bilmediÄŸi bir yazıydı.
1891’de müze yetkilileri, iÅŸaretleri tercüme edip edemeyeceklerini görmek için sargıları Viyana’ya göndermeyi kabul ettiler. Sargılar, sonunda gizemi çözebilen Avusturyalı Mısırbilimci Jakob Krall tarafından incelendi. Harfler, bazılarının tahmin ettiÄŸi gibi Kıpti deÄŸil, Roma öncesi Ä°talya’ya egemen olan bir kültür olan Etrüsk’e aitti. Mumyayı yüzyıllar önce kim sardıysa, Etrüsk keten kitabından yırtılmış ÅŸeritler kullanmıştı.
Gizemin çözülmesiheyecan yarattı. Etrüsk keten kitaplarına yapılan referanslar birçok klasik eserde bulunuyor, fakat günümüze ulaÅŸan örnekleri bulmak mümkün deÄŸildi. Mısır’ın kurak iklimi, mumyayı kurutmak için kullanılan kurutucularla birleÅŸtiÄŸinde, hassas kumaşı korumak için mükemmel bir ortam yaratmıştı. Mumyanın sargıları, yalnızca saÄŸlam bulunan ilk keten Etrüsk metni deÄŸil, aynı zamanda Etrüsk’te ÅŸimdiye kadar bulunan en uzun yazılı metindi. Dolayısıyla bu, kültür hakkında bilgi edinmek için inanılmaz bir kaynaktı.
Krall’ın, Zagreb Keten Kitabı’nı (Latince adı Liber Linteus Zagrabiensis olarak da bilinir) tanımlaması, içeriÄŸi ve ne zaman yazıldığı hakkında birçok soruyu gündeme getirdi. Bir Etrüsk kitabının Mısırlı bir mumyayı nasıl sardığı da eÅŸit derecede ilginçti.
Etrüsk bilmeceleri
Modern Ä°talyan Toskana bölgesi, kabaca eski Etrüsk anavatanı Etruria’ya karşılık gelir. Milattan önce 8. yüzyılda ortaya çıkan Etruria, Yunan kolonistleriyle ticaret yaptı ve sofistike bir metal iÅŸleme, resim ve oymacılık kültürü geliÅŸtirdi. Ticaret, Etruria mallarını, Yunan tanrılarını ve Euboean Yunan alfabesini getirdi. Etrüskler alfabeyi saÄŸdan sola yazılan kendi yazılarını oluÅŸturacak ÅŸekilde uyarladılar.
Zagreb Keten Kitabı, öldüÄŸünde 30 ila 40 yaÅŸları arasında olan bir kadının vücuduna sarılmıştı. Etrüsk metni ve Mısır Ölüler Kitabı’na ek olarak, mumyası renkli boncuklardan oluÅŸan bir kolye, çiçekli bir baÅŸlık ve mumyalanmış bir kedinin kafatası ile topraÄŸa verildi.
Etrüsk dili, Avrupa dilleri arasında neredeyse benzersiz. Neredeyse tüm Avrupa dilleri (Ä°ngilizce dahil), binlerce yıl önce Avrupa’ya gelen Hint-Avrupa dillerinden türemiÅŸtir. Bununla birlikte, Etrüsk dili bir istisna: Hint-Avrupa akınından önce gelen ve hayatta kalan bir dilin nadir bir örneÄŸi.
Erken Roma tarihi, ÅŸehrin en eski kralları olarak hizmet eden Etrüsklerin tarihi ile iç içedir. Etrüsk sözcükleri Latince’ de bir ÅŸekilde var olmayı baÅŸardı. Mesela, Etrüskçe “maske” kelimesi olan phersu, “persona” ve “person” için kök sözcüktür. Fakat, cumhuriyetçi Roma’nın gücünün artması, Etrüsk toplumunu tüketecek, yalnızca eserlerini, mezar sanatını ve giderek daha az insanın okuyabileceÄŸi yazıtları bırakacaktı.
Birinci yüzyıl Roma imparatoru Claudius, bir Etrüsk’ün öÄŸrencisiydi ve klasik antik dönemde onu konuÅŸabilen ve okuyabilen son insanlardan biriydi. Claudius, modern çaÄŸa ulaÅŸamayan 20 ciltlik bir Etrüsk tarihi bile yazdı.
Artan deliller
Sargılara sarılmadan önce, Zagreb Keten Kitabı, 12 sütun metinle kaplı yaklaşık 3,5 metre uzunluÄŸunda bir sayfaydı. Sargılardan kurtarılan kısmın, orijinal metnin yaklaşık yüzde 60’ı olan yaklaşık 1.330 kelimeye karşılık geldiÄŸi düÅŸünülüyor. Keten kitabın keÅŸfinden önce, Etrüsk uzmanları antik dili yalnızca 10.000 kısa yazıt temelinde inceleyebildiler, ancak Krall’ın keten kitabın dilini 1891’de tanımlaması, mevcut metin miktarını büyük ölçüde artırdı.
Zagreb Keten Kitabı’nı çeviren uzmanların Etrüsk takvimi ve tanrıları hakkında derin bilgiye ihtiyacı vardı. AÅŸağıdaki örnekler kitabın sekizinci sütununun ilk satırlarından alındı:
θucte. ciÅ›. Å›ariÅ›. esvita. vacltnam
“[AÄŸustos] 13’te, adak törenini ayinlere göre yapın.”
culścva. spetri. etnam. i.c. esvitle. ampn/ eri
“Kutsama için kapıları (açık?) koruyun,
celi. huθiÅ›. zaθrumiÅ›. flerχva. neθunsl Å›ucri. θezeric.
“24 Eylül’de Nethunlar [Neptün] için kurbanlar sunulacak.”
BaÅŸta, uzmanlar keten kitabın bir cenaze töreni için yazıldığına inanıyorlardı, bu da bir zamanlar sarıldığı bedenle bir ÅŸekilde baÄŸlantılı olduÄŸu yönünde spekülasyonlara yol açtı. Mumya, 1840’larda Ä°skenderiye’de Mihail Baric adında bir Hırvat adam tarafından satın alınmıştı. Mumyayı Viyana’daki evinde tuttu. Ölümünden sonra mumya ve sargıları Zagreb’deki müzeye bağışlandı.
Etrüsk keten kitabı mumyanın sargılarının bir parçasını oluÅŸturan tek metin deÄŸildi. Bedeni sarmak için Mısır Ölüler Kitabı’nın bir papirüsü de kullanıldı. Bu Mısırlı eser Nesi-Khons (“evin hanımı”) adlı bir kadın figürüne atıfta bulunuyor. Uzmanlar bu figürün, vücudu mumyalanmış kadın olduÄŸuna inanıyor. 20. yüzyılın sonlarında, milattan önce 4. ve 1. yüzyıllar arasında yaÅŸadığı ve 30’lu yaÅŸlarında öldüÄŸü tespit edildi.
Keten kitabın siyah mürekkebi yanmış fildiÅŸinden yapılmış, baÅŸlıklar kırmızı renkte, pigmentlerde kullanılan kırmızı bir cevher olan zincifre sayesinde yazılmıştı. Etrüsk metni birçok yerde mumyalama sürecinde kullanılan balzam tarafından gizlenmiÅŸti, ancak 1930’larda kızılötesi fotoÄŸrafçılıktaki ilerlemeler sayesinde, Etrüsk’ün 90 satırı daha deÅŸifre edildi. Bu sayede uzmanlar kitabın rolünün ne olduÄŸu konusunda daha netleÅŸti. Bu, yıl boyunca gerçekleÅŸtirilen ayinleri detaylandıran bir ritüel takvimiydi.
Etrüsk kitabındaki talimatlar, belirli tanrılara ne zaman tapınılması gerektiÄŸi ve bir libasyon veya hayvan kurban etme gibi ritüellerden hangisinin yerine getirilmesi gerektiÄŸine odaklanıyor. Bahsedilen belirli tanrılar arasında, bir Etrüsk su tanrısı olan Nethuns, Roma deniz tanrısı Neptün ile yakından iliÅŸkili bir figür. Metin ayrıca Yunan güneÅŸ tanrısı Helios’a benzer ÅŸekilde Etrüsk güneÅŸ tanrısı Usil’e atıfta bulunuyor.
Daha sonraki çalışmalar, kompozisyonunun yerini belirleyen kelimeleri ve isimleri belirledi. Etrüsk uzmanları, keten kitabın günümüz Ä°talyan ÅŸehri Perugia yakınlarında yapıldığına inanıyor. Keten kumaşın kendisi milattan önce 4. yüzyıla tarihlenirken, metinsel ipuçları yazının çok daha sonrasına ait olduÄŸunu gösteriyor. Ayin yılının baÅŸlangıcı olarak Ocak ayının dahil edilmesi, metnin milattan önce 200 ile 150 yılları arasında yazıldığının en güçlü göstergesi. Metnin bu tarihlendirmesi doÄŸruysa, Roma gücünün geniÅŸlemesiyle yakında silip süpürülecek olan bir yaÅŸam tarzına bir pencere açar.
Bir ritüel yıllığı
Uzmanlar hala bu Etrüsk metninin Mısır’a nasıl ulaÅŸtığını tam olarak bilmiyorlar. Birçok hipotez ileri sürüldü. Bunlardan birincisi, 19. yüzyılda mumyanın satın alındığı Ä°skenderiye ÅŸehrinin milattan önce 4. ve 1. yüzyıllar arasında uluslararası ticaretin odak noktası olması. Kozmopolit bir liman kentinde, diÄŸer kültürlerden gelen metinler görmek nadir deÄŸildi; yani vücudu, o sırada mevcut olan malzeme ile basitçe mumyalandı. Bu teoriye göre, kitabın kendisi ile ölen kadının inançları arasında özel bir baÄŸlantı yoktu. Mumyalayıcılar sadece etrafta olanı kullandılar.
Bir diÄŸer teoriyse bambaÅŸka bir ÅŸey öneriyor. Bu teori, Mısırlıların Ölüler Kitabı’nı kendi mezarlarına yerleÅŸtirmelerine benzer ÅŸekilde, keten kitapların mezarlara yerleÅŸtirildiÄŸini gösteren Etrüsk heykellerine iÅŸaret ediyor. Ölen kadın Etrüsk soyundan olsaydı, akrabaları onu hem Mısır Ölüler Kitabı’nı hem de Etrüsk keten metnini kullanarak hem evlat edindiÄŸi hem de atalarının kültürlerinin geleneklerine göre gömmüÅŸ olabilirdi.