Genler ölümden sonra faal olmaya devam ediyor | BCA Times




  ÖNE ÇIKAN HABERLER

Genler ölümden sonra faal olmaya devam ediyor
Eklenme Tarihi: 21 Şubat 2018, Çarşamba 17:21 - Son Güncelleme: 21 Şubat 2018 Çarşamba, 17:21
Font1 Font2 Font3 Font4



Genler ölümden sonra faal olmaya devam ediyor
Buna ilişkin çalışma, 'Nature Communications' dergisindeki bilimsel bir makalede yer aldı. Uluslararası bilim insanlarından oluşan bir ekibin kadavralar üzerinde yaptıkları incelemeler, bazı genlerin ölümden sonra daha faal hale geldiğini ortaya koydu.

Ekip, bilimsel çalışmalara katkı saÄŸlamanın yanı sıra bu buluÅŸun adli tıp incelemelerinde kullanılacak bir yöntem haline gelmesini umuyor.

Gen faaliyetlerinin anlaşılması, tek bir hücrenin, dokunun ya da organın hastalıkta ya da saÄŸlıkta nasıl iÅŸlediÄŸini anlamak için önemli.

Genler, hücrelerimizdeki DNA'larda kilit altında.

Bunlar devrede olduklarında, DNA'dan hücredeki bir molekül olan RNA'ya genetik bilginin aktarımı gerçekleÅŸiyor.

Bazı RNA'lar doÄŸrudan hücredeki süreci kontrol ediyor. Ancak çoÄŸu, DNA'da saklı bulunan genetik bilginin, protein yapısına aktarılmasında kalıplık görevi yapıyor.

Bilim insanları hücrelerimizde ne olup bittiÄŸini anlamak istediklerinde RNA transkriptlerini ölçerler. Bu analize Transkriptomik denir.

Örnek toplamanın zorlukları

Ancak böyle bir çalışma için örnek toplamak kolay deÄŸil. 

Kan alımı kolay, ama yaÅŸayan birinin kolunu koparmak ya da kalbine veya karaciÄŸerine iÄŸne saplamak pek mümkün deÄŸil.

Bu yüzden bilim insanları kadavralardan alınmış doku ve organlar üzerinde incelemeler yapıyor.

Bu incelemeler vücudun nasıl çalıştığına iliÅŸkin anlayışımızı arttırsa da, bu örneklerin yaÅŸam sırasında meydana gelenleri doÄŸru aktarıp aktarmadığı net deÄŸil.

DiÄŸer bir sorun ÅŸu ki, örnekler ölümün gerçekleÅŸmesinden hemen sonra nadiren toplanabiliyor.

Bunun yerine cesetler, otopsi ve bilimsel inceleme için saklanıyor ve bu geçen sürenin etkisi bilinmiyor.

Barcelona Bilim ve Teknoloji Enstitüsü'nden biyolog Roderic Guigó ve ekibini de bu çalışmaların ölümün hemen ardından gerçekleÅŸmemesi düÅŸündürüyor.

"Bir kiÅŸinin ölümüyle birlikte, genlerin faaliyetlerinde bozulma olmasını beklersiniz" diyor.

Ve bu bozulma, Transkriptomik verilerin düzgün bir ÅŸekilde yorumlanmasını etkileyebilir.

Ölümden sonra geçen zaman

Bunu engellemek için ekip, bir sonraki mesajcı RNA (mRNA) numunelerini ölümden sonraki 24 saat içinde topladı, bazı hastalar ölmeden önce onlardan kan örnekleri aldı.

Profesör Guigó, bulgularının ÅŸaşırtıcı olduÄŸunu söylüyor.

"Bir kiÅŸinin ölümüne hücreler tepkime gösteriyor. Bazı genlerin faaliyete geçtiÄŸini gördük, bu da ölümden bir süre sonra transkripsiyonda (DNA'yı oluÅŸturan nükleotit dizisinin RNA tarafından bir RNA dizisi olarak kopyalanması süreci) hâlâ faaliyet olduÄŸunu gösteriyor.

Genlerin faal kalmaya devam etmesinin nedeni tam olarak bilinmiyor.

Bu çalışmalar ileride adli tıpta da hayati bir önem taşıyabilir, ancak öncelikle çalışmaların ileri seviyeye taşınması gerekiyor.


Bu haberlerde ilginizi çekebilir!