ÖNE ÇIKAN HABERLER |
Kafka okumak labirentte kaybolmak gibidir. Takip ettiÄŸiniz yolu bir kez kaçırdığınız zaman ki zaten kaçırmak zorundasınızdır, bir daha asla çıkamazsınız. Ta ilk sayfada aslında kaybolmuÅŸsunuzdur.
Tıpkı Kafka'nın kendi felsefesinin, kontrolünün dışında olduÄŸu gibi yazımı da okurun kontrolünün dışında bir kaçınılmazlık taşır. Külliyatının büyük kısmı zaman mefhumunun dışında seyreder. BaÅŸlangıcı gibi sonu da belirsizliktir.
Ä°ÅŸin komik tarafı, ilk defa kafka okuyan kiÅŸi ilk sayfalarda hatta bazen kitabın ortasına gelmesine raÄŸmen akıcı uslüba, sade ve anlaşılır dile kendini öylesine kaptırır ki nasıl bir örümcek ağına düÅŸtüÄŸünün farkına bile varmaz.
Biraz sonra iÅŸler sarpa sardıkça sarar, geldiÄŸi aÅŸamaya nasıl geldiÄŸini bile çözmekte güçlük çeker. Çünkü kafka demek çetrefil demektir. Okur bunu fark ettiÄŸi zaman, kafka evreninin kapıları sonuna kadar açılır. Metruk, ıslak, gri, ve her daim kötücül atmosfer çepeçevre kuÅŸatır okuru.
Kafka edebiyatı demek, umut etmek ve her daim umudunu yitirmek demektir. Onulmaz çarelere bel baÄŸlamak, çürük iplerden medet ummaktır. Manayı bulmak için manasız dehlizlerde kaybolmak demektir. Çünkü kafka varlığı ve bilinci manasızlıkla tanımlamaya çalışır.
Okurlar arasında iki karşıt görüÅŸü sivrilmekte.
Bir görüÅŸ; Kafka roman ve hikayelerini sistem eleÅŸtirisi olarak görmekte.
Bu sistem ki sosyal toplumun dayatmalarını, bütün o bürokratik engelleri, modern köleliÄŸi, bireysel kısıtları, baskıları, aile, çalışma hayatı, baÄŸlı bulunulan sınıf, dini mensubiyet, ırk, dil gibi sosyal hiyerarÅŸinin hüküm sürdüÄŸü, eÄŸlencenin bile tanımlanarak kodlandığı, insanı bir makine diÅŸlisi, toplumu mükemmel bir makine, onun dışında kalan bütün organik ve inorganik varlıkları da yer yer birer gereç, kimi zaman da yoldan süpürülerek kaldırılması gereken, seyir zevkini bozan engeller olarak görme okumasıdır.
DiÄŸer görüÅŸ; Ä°lk görüÅŸün aksine bütün o bürokrasi, toplum eleÅŸtirisi, düzen karşıtlığı, statükoculuk, sistem eleÅŸtrisi üstünde, daha büyük bir sistem eleÅŸtrisi olduÄŸu görüÅŸüdür.
Kafka edebiyatından bu okumayla nasiplenen kitle de, varoluÅŸ, kimlik arayışı, nereden geldim nereye gidiyorum, aslında ben neyim, burada bulunmamın amacı ne? Gibi, daha çok varlık ve hiçlik üzerine kurulu bilinç odağında çatışan, karmaşık iç çatışmalar okumasıdır.
Aslına bakılırsa konu kafka olduÄŸunda her iki okuma da doÄŸru okumalardır. Çünkü kafka sosyolojik, felsefik, psikolojik alt metinler barındıran çok katmanlı bir anlatım stili geliÅŸtirmiÅŸtir. Öyleki bu anlatım ÅŸekli kafkaesk adıyla kendi kendini tarif eden, bir akım adı olarak literatüre geçmiÅŸtir. terimselleÅŸmiÅŸtir.
Kafka romanlarında metaforik anlatım yoÄŸun olarak kullanılan esaslardandır. Ancak görüÅŸ ikilemine sebebiyet veren metafor yoÄŸunluÄŸundan ziyade ÅŸiirsel ve sade dilidir. Kafka romanlarını alt metinlerini okumadan da oldukça zevk alabilir ve çıkarımlarda bulunabilirsiniz. Kafka'yı diÄŸer yazarlardan bir tür olacak kadar farklı kılan özellik tam da budur. Yoksa iÅŸ sadece metafor kullanmak olsaydı, jorge luis borges'in eline kimse su dökemezdi herhalde. julio cortazar, william faulkner, milan kundera, ve hatta nikolay vasilyeviç gogol da sıkça metafor kullanır. Yani kafka'nın ayırdedici özelliÄŸi metafor kullanımı deÄŸildir.
Ä°çini kemiren varoluÅŸ kurdunu tanımlayamamadan kaynaklanan duyduÄŸu bir azabı vardır. Bu acı ve çırpınış tüm kitaplarında belirgindir.
Öte yandan albert camus, jean paul sartre ve nietzsche gibi yazarlar, eserlerini, çıkış noktalarının bilincini taşıyarak temellendirirler, anlatmak istediklerinin ne olduÄŸunu bilerek ya da bildiklerini düÅŸünerek ortaya koyarlar. Kafka'yı farklı kılan özellik, bu tanımlayamama, bir isim koyamama olgusunun getirdiÄŸi huzursuzluktur.