ÖNE ÇIKAN HABERLER |
Mardin'e 30 kilometre uzaklıkta bulunan Dara Mahallesi’nde yer alan ve tarihte Yukarı Mezopotamya'nın en önemli yerleÅŸim yerlerinden olan Dara Antik Kenti'nde 1986 yılından bugüne kadar yapılan kazı çalışmalarında, dünyada eÅŸi benzeri olmayan 1500 yıllık toplu mezarın yanı sıra çeÅŸitli yapılar ortaya çıkarıldı.
6'ncı yüzyılda Bizans İmparatorluÄŸu'nun DoÄŸu'daki son kalesi olarak kabul edilen Dara ve çevresi, o dönem savaÅŸların en yoÄŸun yapıldığı bölge olduÄŸundan 18 metre uzunluÄŸunda ve 3 metre geniÅŸliÄŸinde surlarla çevrilerek bir savunma sistemi oluÅŸturuldu.
Yaklaşık 40 bin nüfusun barındığı kentin su ihtiyacı da yapılan sarnıçlar aracılığıyla giderildi. Alanda yapılan kazı çalışmalarında bu sarnıçlar da ortaya çıkarılmaya baÅŸlandı.
Son olarak ortaya çıkarılan ve halk arasında 'zindan' olarak adlandırılan 10 bin metreküp su alma kapasitesine sahip su sarnıcının, derinlik bakımından, İstanbul'da bulunan ve 6'ncı yüzyıl Bizans dönemi eseri olan Yerebatan Sarnıcı'ndan 6 metre daha derin olduÄŸu belirlendi.
Yerli ve yabancı turistlerin son dönemde ilgi odağı olan antik kenti, pandemi öncesi 600 bin kiÅŸi ziyaret etti. Yapılacak çalışmalarının ardından hedef, bu sayıyı 1 milyon turiste çıkarmak.
Dara Antik Kenti Kazı Heyeti BaÅŸkanı ve Kafkas Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öÄŸretim üyesi Doç. Dr. Hüseyin Metin, 2020 yılı itibarıyla antik kentin ören yeri olduÄŸunu belirterek, "Yaklaşık 2 ay sonra karşılama mekanı ve kazı evimiz de hazır olacak. Dolayısıyla artık bilimsel bir kazı için altyapımız tamamlanmış olacak. Tabi burada biz 5+5 yıllık bir çalışma planı hazırladık. Bu doÄŸrultuda bizim en çok ziyaretçi çeken yerimiz olarak galeri mezarlarımız var. Onun muadili bir mezarı da açmaya karar verdik. Bununla birlikte Mardin Müze MüdürlüÄŸü tarafından DİKA projesi kapsamında yapılan agora kazılarını da üstlenmeye karar verdik. Agora kazıları tabi ki 1 ya da 2 yıllık bir plan içerisinde deÄŸerlendirilemez. Çok uzun soluklu bir kazı planına dahil olması lazım. Geçen yıl 600 bine yakın bir ziyaretçi sayımız oldu. Bu yıl bu sayı, biraz daha az oldu. Önümüzdeki yıllarda, özellikle 5 yıllık planımız içinde burayı 1 milyon ziyaretçi sayısına nasıl ulaÅŸtırabiliriz, onun gayreti içindeyiz" diye konuÅŸtu.
Doç. Dr. Metin, Dara Antik Kenti'nin üç yıl içinde UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'ne girme durumunun olduÄŸunu aktararak, ÅŸunları kaydetti: "Åžu anda çalışmalarımıza baÅŸladık. Dara'nın bilinen tarihi 6'ncı yüzyılın baÅŸları. Yani erken Bizans dönemi. Erken Bizans'ın güneydeki son kalesi olarak adlandırıyoruz. Buraya daha öncesinden GüneydoÄŸu'nun veya DoÄŸu'nun Efes'i diye birtakım adlandırmalar yapılmıştı ama biz Bizans'ın son kalesi de diyebiliriz. Çünkü 6'ncı yüzyılda Bizans'ın güneydeki en büyük sahra ordusunun konuÅŸlandığı yer burası. Yaklaşık 40 bin nüfuslu bir kent. O döneme göre de sayısal olarak fazla bir kent. Yani sivil yapıların, hamamların, çeÅŸitli su sarnıçlarının, kamu yapılarının bulunduÄŸu komplike bir yapı. 4 kilometrelik bir sur yapısına sahip. 3 metre kalınlığında yaklaşık 18 metre yüksekliÄŸinde bir sur savunma sistemi var. O açıdan GüneydoÄŸu'daki en saÄŸlam, daha doÄŸrusu merkez Bizans'tan sonra salt Bizans yapılarının olabileceÄŸi ve ÅŸu anda ayakta duran en önemli kentlerinden birisi Dara'dır. Belki de en önemli kentidir. Özellikle bu yıl çalışması devam eden agora ve sur savunma sistemlerindeki yaptığımız çalışmalarda bunlarla ile ilgili arkeolojik kanıtlara da ulaÅŸmayı düÅŸünüyoruz. Önümüzdeki dönem içerisinde yapmış olduÄŸumuz kazılara yeni alanlar da eklemek zorundayız ki ileriki bir dönemde ören yeri olması statüsüyle buraların bir ÅŸekilde gezilebilir olması, ziyaretçilerin bir gün boyunca zamanını geçirebileceÄŸi bir alan haline getirilmesi amacındayız. En önemli amaçlarımızdan biri de bu yapıları orijinal haliyle korumak ve geçmiÅŸle günümüz arasında bir baÄŸlantı kurmak."