ÖNE ÇIKAN HABERLER |
Çocuklarımızı hep daha başarılı olsun, daha yüksek puanlar alsın, daha iyi okullarda okusun daha iyi bir meslek sahibi olsun diye yarış atı gibi yetiştirdik. Sonra da diyoruz ki niye mutsuz insanlar topluluğu olduk? Çıkın bakın etrafınızdaki, sokakta ve işyerinizde insanların gözlerine kaç tanesi gülüyor?
Hatta önce kendinize bir bakın aynada, düşünün hayatta olmak istediğiniz yerde misiniz? Yoksa size biçilen role uygun yer de mi? Mutlu musunuz yaptığınız işten? Yaşadığınız hayattan?
Çocuklarımız için en önce istediğimiz şey mutlu olsun, iyi bir insan olsun, yardımsever olsun saygılı ve sevgili olsun deseydik böyle bir toplum mu olurduk? İlla ki şu mesleği yapacaksın, şu hayatı yaşayacaksın demek yerine hangi işte mutlu olacaksan, başarılı olacağına inanıyorsan, yetenekli olduğuna inanıyorsan o işi yap deseydik her şey daha farklı olmaz mıydı?
Hadi bir silkelenelim ve kendimize gelelim. Biz böyle yetiştik ama çocuklarımız, yeğenlerimiz, torunlarımız böyle olmasın diyelim. Çocuklarımız birer tomurcuk, filizlensinler boy boy, hepsi gül olmasın lale olsun, sümbül olsun, başıboş değil ama özgür olsun.
Ne demişti Nazım;
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür,
Ve bir orman gibi kardeşçesine…