ÖNE ÇIKAN HABERLER |
Ä°nsanın içine iÅŸleyen bir anısı:
Orhan gencebay'a telefonda bir ÅŸiirini okur cemal safi. Orhan baba ÅŸiiri çok beÄŸenir, o kadar beÄŸenir ki, der ki:
– yüreÄŸimi titrettin cemal abi. ÅŸu an kaset kaydındayım, hemen gönder ÅŸiiri bana lütfen.
– nasıl göndereyim, bilemedim.
– faks çek
– bende faks ne gezer, ben o kadar zengin deÄŸilim.
– ben sana faks makinesi gönderirim, sen bana yeter ki faks çek.
Sizce de ters giden bir ÅŸeyler yok mu? EÅŸlik ederken kendimizden geçtiÄŸimiz ÅŸarkıların sözlerinin ve dinlerken mest olduÄŸumuz ÅŸiirlerin sahibi olan bir ÅŸair bu durumda mı olmalıydı? Faks makinesini kendisine, ÅŸiirlerini besteleyen bir sanatçımız mı göndermeliydi yoksa cemal safi mi ÅŸiirlerini verdiÄŸi sanatçılardan daha zengin olmalıydı?
"bakkala gitmeme lüzum kalmasa, durumu anlardın takvime baksan!
allah vere misafirin olmasa, içim ürperiyor, ya evde yoksan!..
kıvırcık marulun vardır inşallah; bir salata yapsan, bol limon sıksan.
senin de iÅŸtahın iyi maÅŸallah! içim ürperiyor, ya evde yoksan!"
Bu da bonus olsun cemal abi'den:
"madem aÅŸk tablosunun takdirinden acizsin,
git de çaÄŸdaÅŸ ressamlar modern resimler çizsin."
Dünyadan bir güzel insan daha ayrıldı. Ä°yi ki vardın cemal safi, iyi ki vardın büyük usta. Öyle güzel ÅŸeyler bıraktın ki arkanda, nesillerce hatırlayacağız seni; sevgi, saygı ve hürmetle…